21. YÜZYILDA ÜLKÜCÜ DÜŞÜNCE

Yaşadığımız yüzyıl bilim ve teknolojideki gelişimi tam manasıyla takip etmenin dahi mümkün olmadığı bir zamandır. Başta bilişim, iletişim, elektronik ve diğer teknik konularda çok hızlı bir değişim ve dönüşüm yaşanmaktadır.

Ülkücü düşünce birinci etapta Türkiye’yi çağının en ileri medeniyeti haline getirmeye çalışmak son aşamada ise Türk Devletleri arasında birlik oluşturmaktır. Bu hedef gerçekleşince ülkücülük bitmez. Aynı zamanda bunu muhafazaya çalışmak gerçekleştirmekten daha zordur. Çünkü Türkler Hunlarla, Selçuklularla ve Osmanlılarla birlikte ülkücü dünya görüşünün hedeflediği yere ulaşmışlardır. Fakat medeniyetimiz kendi öz köklerimizden uzaklaştıkça gerilemiş, kudretli devletlerimiz yıkılmıştır.

Selçuklu ve Osmanlı devletlerinde edindiğimiz tecrübe Türkiye Cumhuriyeti’nin yükselişi için muazzam derecede önemlidir. Türkiye er geç zincirlerini kıracak ve eski günlerine geri dönecektir. Kıpırdanma, kendine dönme şimdiden başlamış en zor ekonomik koşullara, etrafı kuşatan taşeron terör örgütlerine rağmen bu yüce millet diz çökmemiştir. Fatih’in İstanbul’u fethi olan 1453 ile devletin kuruluşu olan 1299 arasında 152 yıl vardır. Yani kurduğumuz devletin olgunlaşması ve bir imparatorluk haline dönmesi yaklaşık 150 yılı bulmuştur. Genç cumhuriyetimizin daha 94 yıllık olduğunu dikkate alırsak titreme ve kendine dönme zamanının yaklaştığı konusundan milletimiz şüphe etmemelidir.

2023 Türkiye’sinin çok etkili bir bölgesel güç 2071 Türkiye’sinin ise süper güç olması hayal değil belki de kaçınılmaz sonuç olacaktır.

Hun, Selçuklu ve Osmanlı’nın varisi Türkiye’nin yükselişi ve Türk-İslam Medeniyetinin yeniden güçlenme sürecinde ÜLKÜCÜ dünya görüşene sahip olanlara büyük görevler düşmektedir. Birçoğumuzun belki hedefe erişmeye ömrü yetmeyecek. Fakat ömrümüzün yettiği kadar sürdürdüğümüz siyasi, sosyal, ekonomik ve ilmi mücadele ilmik ilmik güçlü Türkiye’ye giden yolları örecektir.

Ülkücü Hareket ilk önce zihinlerde uyanışa geçmeli ve gerçekleşmelidir. Düşünceden daha güçlü bir sermayenin olmadığı bu çağda ülkücüler ülkemizin beyin gücünü geliştirecek tedbirleri almalıdır. Henüz öğrenci olan ülkücü gençlerimiz kendilerini Türkiye’nin gerçekleştireceği bilim ve teknoloji atağına hazırlamalıdır ve gelişimlerini buna göre yönlendirmelidirler. Materyalizm bataklığına saplanmış, ülküsüz, amaçsız ve sadece kendi yaşamını sürdürmeye odaklanmış, milli ve manevi duyarlılığı neredeyse kaybolmuş olan genç kardeşlerimizin kulaklarına Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi fısıldanmalıdır.

Atatürk’ün dediği gibi muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. Çok yakında tüm Türk milleti 1400 yıl öteden bir ses duyacak ve ulu atası Bilge Kağan’ın “Ey Türk! Titre ve kendine dön” vasiyetine uyacaktır. Kan ağlayan mazlum milletlerin, Türk ve İslam Dünyası’nın dört gözle beklediği Türk Asrı yakındır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren ve imla kuralları ile
yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatih DERELİ Arşivi
SON YAZILAR