Baraj yüzde 51, haberiniz olsun

Sayın Devlet Bahçeli'nin yeni hükümet sistemin gereği olan uyum yasalarını hatırlatması ve uygulanmakta olan baraj sistemi ile ilgili bir uzlaşma aranması gerektiğini söylemesini, malum çevreler çarpıtmaya ve bunun üzerinden bir sonuç çıkarmaya çabalıyorlar. Katıldığımız televizyon programlarında ve yazdığımız yazılarda bu kasıtlı ve kesinlikle iyi niyetli olmayan çabaların beyhude olduğunu anlatmaya çalıştık. Anlamazdan geldiler. Sayın Bahçeli grup konuşmasında anlayacakları dilden bir açıklama daha yaptı. Sayın Bahçeli'nin ülkenin genel meseleleri ile ilgili değerlendirmelerini bu konudaki sözlerini bir defa da biz hatırlatalım:

                                

BOZGUNCULAR UMUTSUZ

         Aziz milletimiz milli birlik ve kardeşlik duygusuna şuurla ve gururla sahip çıkmaktadır. Bozguncular, çok şükür karamsar ve umutsuzdur. Bölücüler arkasına baka baka yaşamakta, rahat nefes alamamakta, kimisi kafese, kimisi de kodese girmekten kurtulamamaktadır.Buhran sevdalıları, bunalım düşkünleri kıstırılmış, köşeye sıkışmıştır. Vurguncular tedirgin ve korku içindedir. Terörle mücadele korkusuzca, kararlı bir şekilde hainleri hedef almaktadır. En son terörist teslim alınıncaya, en son kanlı silah kırılıncaya kadar mücadeleden geri dönüş, milli azim ve iradeden geri adım yoktur ve tüm yollar kapalıdır. Milliyetçi -Ülkücü Hareket olduktan sonra, ne memleket, ne de millet batacaktır. Ne melanet ne de menhus ve melun emeller kazanacaktır.

                       

ATATÜRK TÜRKİYE CUMHURİYETİ'DİR

         Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik artan ilgiden, yoğunlaşan sevgi ve sahiplenmeden ziyadesiyle mutluluk duyuyor, bunun devamını temenni ediyorum. Atatürk hiç kimsenin tekelinde değildir. Hele hele HDP, PKK ve FETÖ'nün yörüngesine giren CHP'nin Atatürk adını anmaya ne yüzü ne de hakkı kalmıştır. Yüzde 50 artı 1 nelere kadirmiş, Atatürk konusu abartılıyormuş, bazıları şaşkınlık geçiriyor, kelli felli kalem sahipleri hayretler içindeymiş. Laf cambazlığını bırakınız, közlenmiş düşmanlıkları geçiniz, ipsiz sapsız değerlendirmeleri, uçuk kaçık beyanatları buruşturup atınız; nitekim Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'dir. Milli Mücadele'ye ve milliyetçi kahramanlara şaşı bakanlar, ters yaklaşanlar, küfredenler, kötü konuşanlar, kara çalmak için mevziiye girenler ya Trikopis torunları ya da işgalden bakiye kalmış haçlı tortularıdır.

                                     

YENİ YETME PRENSLER

         Suudi Arabistan'da kıran kırana bir iktidar savaşı yaşanmaktadır. Mevcut Kral'dan sonra tahta geçmesi beklenen 32 yaşındaki oğlunun saha temizliği yaptığı, engel çıkaracak ne kadar isim varsa susturmaya veya suçlu hale getirmeye çalıştığı yoğun biçimde iddia edilmektedir. Bunlar Suudi Arabistan'ın iç meselesidir. Ancak inancımızın kutsal mabet ve miraslarının bulunduğu Suudi Arabistan'ın küresel oyunlara teşne olması, dünyevi iktidar çatışmalarına kapılması hakikaten de esef vericidir. FETÖ'ye sipariş edilen dinler arası diyalog ve Ilımlı İslam projesine şimdi aklı bir karış havada, yeni yetme prensler mi taliptir? Bunun sonu bölgesel yok oluştur. Suudi Arabistan, bir Hollywood yıldızı ve moda ikonuna benzetilerek tasarlanan robota dünyada ilk kez vatandaşlık vermekle ne yapmak, nereye varmak istemektedir? İslam'ın özüne zarar veren, Allah'ın emir ve yasaklarını çiğneyen, çiğnenmesine göz yuman, batıl hedeflerle yana yana gelen anlayışı Müslümanlıkla bir tutmak, sorarım sizlere, nereye kadar mümkündür?

             

ABD FETÖ'YÜ ARKALAMAKTAN VAZGEÇSİN

          Anlaşıldığı kadarıyla IŞİD, Irak ve Suriye topraklarında işgal ettiği alanlarının büyük bir kısmını yitirmiştir. IŞİD'in çekildiği bölgeleri, başta Rakka olmak üzere, PKK-PYD-YPG terör öğütleri doldurmaktadır. Bu kabul edilemez bir komplo ve şiddetli bir tuzaktır. Bu coğrafyada Türkiye'nin arkasından iş çevirenler, terör örgütlerini açık ya da gizli destekleyenler, ince işçilikle ülkeler arasında nifak tohumu ekenler insanlık vicdanında her zaman mahcup ve mahkûm olacaklardır. Bunu özellikle ABD ve Rusya'nın bilmesinde fayda vardır. ABD, anlık müdahaleyi, telefon diplomasisini bir kenara bırakmalı; samimiyse, Türkiye'yle aynı ittifakın içindeyse, önce terör örgütlerinden elini ayağını çekmeli, ardından FETÖ'nün hain başını elleri kelepçeli şekilde ilk uçakla Türkiye'ye göndermelidir. ABD, PKK'ya silah vermeyi bıraksın. FETÖ'yü arkalamaktan vazgeçsin. Türkiye'yi küçümsemekten, küçük görmekten çok acil uzaklaşsın. Zira Türkiye büyüktür, söküğü varsa kendi dikebilecek, eksiği varsa kendi giderebilecek bir ülkedir.

                          

İFTİRA VE İSNAT MANGASI

           Milliyetçi Hareket Partisi on yıllardır, yüzde 10'luk ülke barajının aleyhine kurgulandığını, önünün kesilmesi için 12 Eylül cunta yönetimi tarafından uygulamaya konulduğunu gayet iyi bilmektedir. Bunu söyledik diye iftira ve isnat mangası karşımızda saf saf toplandı. Oy oranımızın yüzde 3, yüzde 5'lerde gezdiğini şerefsizce dillendirdiler. Merak etmeyiniz, bunların dileği tutmayacak, gökten de kemik yağmayacaktır. Bozkurdun beğenmediğini çakallar kapışırmış, bunların alayının sıraya girmesi bu yüzdendir. Yüzde 10 barajına kafayı takanlar, haberiniz olsun, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle artık baraj yüzde 50+1'e çıkmıştır. CHP baraj aşağı insin, hatta sıfır ile yüzde 3 arasında olsun diyor, ses edilmiyor, tepki verilmiyor. AKP'sinden diğer partilerine kadar baraj fazla deniyor, çıt çıkmıyor. Şu işe bakınız ki, MHP baraj tekrar düşünülsün, bir kez daha ele alınsın dediğinde kıyamet kopuyor, yer yerinden oynuyor. Vicdanına baraj yaptıranlar, ahlakına set çekilenler, şerefine mil çektirmişler, hele bir deyin, bize ne söylemeye çalışıyorsunuz? MHP barajları yıka yıka, manşetleri yara yara, iftiraları yene yene bugünlere gelmiştir. Asıl değerlendirmemizi ısmarlama anket düzenleyen kiralık şirketler değil, bizzat Türk milleti yapmaktadır. Bu CHP'nin 16 Nisan'dan beri karın ağrısı geçmek bilmiyor. CHP, 16 Nisan'da sandıktan çıkan yüzde 49'luk hayır blokunu derinleştirmek ve kendine mal etmek için İP'ten HDP'ye, Türkiye Komünist Partisi'nden diğer marjinal partilere kadar herkesten medet umuyor, hepsine el uzatıyor. Biz de diyoruz ki, alın birini vurun ötekine.

                       

MİLLET İRADESİYLE AYNI HİZADAYIZ

Şayet önümüzdeki siyasal süreçte bloklaşma sertleşir, cepheleşme keskinleşirse, CHP yanına HDP ve diğer yedeklerini alıp 16 Nisan'ın rövanşını almak için çalışmalarına hız verirse Milliyetçi Hareket Partisi buna duyarsız ve tepkisiz kalmayacaktır. Bu bloklaşmaya cevaben, 15 Temmuz'dan beri süregelen tutarlı ve kararlı duruşumuz korunacak, siyasi pozisyonumuz tartışmasız muhafaza edilecektir. Türkiye'nin demokratikleşme, normalleşme ve istikrar içinde bir yönetim yapısına kavuşabilmesi için 15 Temmuz'dan buyana üstlendiğimiz sorumluluk aynen devam ettirilecektir. Geçim kapısı fitne olanlara karşı ülkenin geleceği için millet iradesiyle aynı hizada, aynı kümede, aynı safta duracağız. Bu Milliyetçi Hareket Partisi sözüdür. Bunun adına kim ne diyorsa desin, ne yorum yaparsa yapsın, hepsi kendi meseleleri, kendi bilecekleri iştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren ve imla kuralları ile
yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Orhan KARATAŞ Arşivi
SON YAZILAR