5 bin Ermeni geceleyin kaçtı

ERMENİ TERÖR ÖRGÜTLERİ VE ERMENİLERİN YAPTIĞI KATLİAMLAR (11)

İtilaf Devletleri’nin İskenderun’a bir çıkarma yapacağı anlaşılıp fiilen İngiliz ve Fransız gemileri bölgeye gelmeye başlayınca, Samandağ’a bağlı yedi köydeki Ermeniler, bölgede komiteciler, kilise papazları, öğretmenler ve İngilizler ve Fransızların kışkırtmalarıyla isyan etmişlerdir. Ermenilerin, nasihatlerine kulak asmayıp silahlı mukabelede bulunulması ve İtilâf Devletleri’nin saldırılarına karşı bölgeyi emniyete almak isteyen hükûmet yetkilileri, yedi günlük bir süre vererek Ermenilerin bölgeyi terk etmelerini istemişlerdir. Bölgeyi terk etmeyip jandarmaya silahlarla ateş açan 5.000 civarındaki Ermeni, silahları, bombaları, cephaneleri, erzak ve sürüleriyle Hatay’ın Samandağı (Süveydiye) kasabası yakınlarındaki Musa Dağı’na çekilmişler ve buradan İskenderun yakınlarındaki Fransız ve İngiliz gemilerine haberciler göndererek birlikte saldırıya geçmeyi teklif etmişlerdir. Olaylar üzerine 41. Fırkadan iki alay ve bir topçu takımı sevk edilmiş ve Ermenilerin saldırıları ve Fransız ve İngiliz gemilerinin Kıta Ordugâhına bombardımanıyla mukabele görmüşlerdir.

Etrafı saran Türk kuvvetleri 12 Ağustos 1915’te Ermenilerin saklandıkları Damlat’a hareket etmişlerse de, erzakları tükenen ve düşmanlarla anlaşan 5.000 civarındaki Ermeni, geceleyin Fransız gemileri, Victor Hugo, Henri Quatre ve bazı İngiliz gemileriyle Mısır’ın Port Said Limanı’na kaçmışlardır. Olay, Ermeniler ve bazı Batılı yazarlar tarafından bir “kahramanlıkmış” gibi nakledilmektedir. Verfel adlı bir Yahudi tarafından dramatize edilerek yazılan “Musa Dağı’nda 40 Gün” isimli kitap, Amerikalı Ermeniler tarafından film haline getirilmiş ve bir propaganda unsuru olarak kullanılmıştır.

Olaylar sonunda, Türk askeri ve halkından sekiz kişi şehit olmuş, birçok kişi yaralanmış, birçok hayvan telef edilmiş ve Mevaklı (Kabaklı) köyü tahrip edilmiştir.

DİĞER ERMENİ OLAYLARI

Bir taraftan Ruslar doğudan, İngiliz ve Fransızlar batıdan, Çanakkale’den ve güneyden Osmanlı Devleti’ne saldırırken Anadolu’nun doğusu, batısı ve güneyinde harekete geçen Ermeniler, görüldüğü üzere Osmanlı halkına, askerine karşı isyana kalkmış, yüz binlerce masumun kanına girmiş ve birçok şehir, kasaba ve köyü harabeye çevirmişlerdir.

Bahsettiğimiz yerlerin dışında İzmir, İstanbul, Maraş, Antep, Halep ve daha birçok yerde Batılılar, komiteler ve kilise mensuplarının teşvik, tahrik ve silahlandırmalarıyla dokuz yüz yıldır beraber yaşadıkları Türklere karşı Ermeniler tarafından insanlık dışı cinayetler işlenmiştir. Kendilerine vadedilen şeylerin hayallerine kapılan Ermeniler, sadece Türklere zarar vermekle kalmamış, aynı zamanda savaş sonrasında, kendilerini destekleyen Batılılar tarafından kaderleriyle baş başa bırakılmış, terk edilmişlerdir. Osmanlı Devleti ise, birçok ülkenin savaş zamanında ihanet edenlere yaptığı gibi hareket etmemiş ve sadece onları savaş alanlarından uzaklaştırmakla (tehcir) yetinmiştir.

‘ESAS KATLİAMA UĞRAYAN TÜRKLERDİR’

Ermeniler ve destekçileri tarafından genellikle mesnetsiz, belgesiz olarak yazılmış ve yüzyılımızın ilk çeyreğinde 300.000 ve son zamanlarda da 1.500.000 olarak ifade edilen sözde “Ermeni katliamları”nın tutarsızlığı hakkında birçok eser yazılmasına rağmen, sadece Ermeniler ve Ruslar tarafından katledilmiş olan ve sayıları 1.600.000’i bulan Türklerle ilgili pek araştırma yapılmamıştır. Hatta masum insanların öldürülmesini tasvip etmedikleri, ihanet etmek istemedikleri, dokuz yüz yıl beraber yaşadıkları Türklere silah çekmek istemedikleri veya isyancılara yardım etmedikleri için Ermeni komiteleri, çeteleri tarafından öldürülen Ermeniler veya diğer unsurlardan pek çok insan da vardır. Bunlarla ilgili araştırmalar da yapılmalıdır.

Bugün yerli ve yabancı araştırmalardan hareketle 1914-1915 yıllarında, faili Ermeniler olan olaylar bahane edilerek Türklere yapılan isnatların yersiz olduğu, asıl katledilenin Ermeniler değil, Türkler olduğu rahatlıkla söylenebilir. Bize göre bu konuda artık yapılan haksız iddiaları çürütmeye çalışmaktan, yani müdafaadan çok, taarruza geçme zamanı gelmiştir. Bunu yapacak hem yerli, yabancı tarihî belgeler, hem de bugün Doğu Anadolu’nun çeşitli yerlerinde açılan veya açılacak ve Ermeniler tarafından katledilmiş Türklere ait toplu mezarlar, arkeolojik bulgular da vardır. Türk devleti ve aydınları, Ermeni ve Rum terör örgütleri tarafından katledilen milyonlarca Müslüman-Türk’ün davacısı olmalıdır.

Bu konuda üzerinde önemle durulması gereken bir değerlendirme de, Amerikalı araştırmacı, nüfus bilimci Prof. Dr. Justin Mc- Carthy’nin tespitleridir. Sayın McCarthy, 1821 Yunan İsyanı’ndan 1922 Milli Mücadele’nin sonuna kadar geçen yüz (100) yıl içinde toplam 5.060.000 Türk-Müslüman’ın “öldüğünü”; 5.381.000 Türk-Müslüman’ın da “göçe çıkarıldığını” belirtmektedir. Ölenlerin 1.190.000’i 1914-1921 arasında Doğu Anadolu’da; 410.000’i de aynı yıllarda Kafkasya’da katledilmiştir. Aynı dönemlerde ve aynı yerlerde göç etmek zorunda kalanlar ise sırasıyla 900.000 ve 270.000’dir. Şu halde bir buçuk milyondan fazla Türk, Ruslar ve Ermeniler tarafından katledilmiş; bir o kadar Türk de göçe zorlanmıştır. Yine Prof. Dr. Justin McCarthy, 2001 yılının mart ayında kendisi ile yapılan bir söyleşide, “Tarihçi olmakla birlikte uzmanlık alanım demografi. Tezimi, 1887 ile 1922 yıllarını kapsayan bir dönemde Anadolu’daki Müslümanların nüfusu üzerine yaptım. Anadolu’daki Ermeni, Rum oranını araştırdık. Çalışmalarıma başladığımda soykırım iddialarına inanıyordum. Ancak çalışmalar ilerledikçe Anadolu’da Ermenilerden fazla Türklerin ölmüş olduğunu fark ettim. Bir tarafta diğerine göre daha fazla ölü varsa bu soykırım olamaz diye düşündüm. Anadolu’da 3 milyona yakın Müslüman ile 600 bin Ermeni öldürüldü. 1915’te Van’daki Müslümanların üçte ikisi öldürülmüştü. Bu insanlar kimin tarafından öldürüldü diye sorarsanız, Ruslar ve Ermeniler diyebilirim” ifadeleri ile gerçek mağdurun ve haksız yere suçlanan tarafın Türk milleti olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

SEÇİLMİŞ KAYNAKÇA

Ermeni Komitelerinin Amâl ve Harekât-ı İhtilâliyyesi, İlân-ı Meşrutiyet’ten Evvel ve Sonra, İstanbul, 1332, Milli Kongre.

GÜLER A., Tarihin Tanıklığında Ermeniler ve Rumlar, Türk-Ar Yayınları, Ankara, 2001.

GÜLER, A., AKGÜL, S., Sorun Olan Ermeniler, Türk-Ar Yayınları, Ankara, 2007.

İLTER, E., Türkiye’de Sosyalist Ermeniler ve Silahlanma Faaliyetleri, İstanbul, 1995.

MCCARTHY, J., Müslim and Minorities, the population of Ottoman Anatolia and the end of the Empire, New York, London, 1983. MCCARTHY, J., Ölüm ve Sürgün, İstanbul, 1998.

SÜSLÜ A., ve diğerleri, Türk Tarihinde Ermeniler (Temel Kitap), Ankara, 1995.

SÜSLÜ, A., Ermeniler ve 1915 Tehcir Olayı, Ankara, 1990.

URAS Esat, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul, 1950 (1.baskı), İstanbul, 1987 (2. baskı).

-BİTTİ-

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren ve imla kuralları ile
yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali GÜLER Arşivi
SON YAZILAR