FAİLİ MEÇHULE DÖŞENEN TAŞLAR

Tehlikeli bir oyun oynuyor…

MHP’ye baş olmaya kalkan aday, “faili meçhul”den bahsediyor.

Yani…

Geleceğimiz faili meçhul!

“Değişim” şarkısının özü bu olsa gerek…

Ama medyanın “asimetrik propagandası”, Ülkücülerin “düşünme” ve “tahlil” melekelerini tahrip etmiş görünüyor, hepsi de kardeşini düşman eyleme yolunda!

Ablaları bindirilmiş kıtaları görünce kendini DYP’nin İçişleri Bakanı sanıp akla zarar açıklamalar yapmaktan çekinmiyor…

Önce “Bu iş, kafasına göre imam arayan Temel’in işine benziyor” dedi, bir kadına yakışmıyordu ama “erkekler” de sustular!

Fakat bu, cesaret değil, cehalet!

MHP’yi faili meçhullere bulaştırmaya niyetlenmek perdenin arkasındaki asıl oyunun deşifre olmasından başka bir şey değil!

Ne demişti Ablaları:

“Faili meçhullerin sorumlusu diyorlar, hepsi kabulümdür!”

Bir dakika dur hanımefendi!

DYP’nin, ANAP’ın, Çiller’in, Özer’in, Mesut’un, Ağar’ın, mafyanın “meçhuller”ini MHP’ye getirip yamayamazsın!

Bırakın MHP Genel Başkanı adayını, Türkiye’de devlet yönetmeye talip hiçbir siyasetçi “Ne derseniz deyin, hepsi kabulümdür” diyemez… Hele hele bundan “kahramanlık” payesi çıkaramaz!

200'e yakın faili meçhul cinayet işlenen İçişleri Bakanlığı dönemiyle öğünmek hangi akıl tutulmasıdır?

Bu nasıl bir siyaset, nasıl bir demokratlık ve Ülkücülüktür?

Git Katolik nikâhı ile bağlı olduğun Çiller döneminde ne yapacaksan yap!

Bütün gemileri yakmış!

“15 Mayıs’ta orada olacağız. Eski İçişleri Bakanı’yım. Hadi bakalım, kolluk kuvvetleri ne yapacak görelim.” diye Genel Merkez’e ve kanuna efeleniyor!

O Ablaları, bir zamanlar Çillerciydi, ‘Toptan’cı oluvermişti.

“Ülkücüydü, demokrat oldu; devir döndü şimdi topuklu efe, Asena, anatürk!”

“MHP'yi, AKP'nin arka bahçesi yapmalarına izin vermeyeceğim” demenin Ülkücülere hakaret olduğunun farkında değil mi?

Meydanlardaki bindirme kıtaları görünce coşuyor:

“MHP kongresi olmazsa, AKP, MHP’yi baraj altına atmak için Ağustos’ta erken seçim yapabilir. Ben gelirsem yapamaz!” naraları atıyor! Zata mahsus Ülkücü iktidarı!

Belli ki Bahçeli’nin yıllardır sokaktan çekmek için uğraştığı Ülkücüleri ikbali için sokağa dökmekte bile sakınca görmüyor, hukuka kafa tutuyor.

Yakın isimlerden biri olarak, Başbakan Çiller’in Antalya Beldibi'ndeki hazine arazisinde lüks otel inşa etmesini, gelirin şehit annelerine aktarılacağını ilan ederek savunmasını daha unutmadık. (O otel daha sonra bir Bursalıya verilmişti.)

1997’de Ağar’ın yerine İçişleri Bakanı olunca tombaladan Kemal Çelik’i Emniyet Genel Müdürü yapıyor. Çelik de MHP Antalya teşkilatının baş ağrısı!

Çakıcı'nın yerinin belirlendiğini haber alınca ona "yer değiştirsin" talimatı ulaştırdığı anlatılır.

Bebek katiline “Ermeni dölü” dediği için gelen tepkiler üzerine “Ben Türkiye'de yaşayan Ermenileri değil, genel olarak Ermeni ırkını kastettim” diye çark ederek özür dilediği bilinir.

Karanlık 28 Şubat sürecinden sonra 7 Haziran seçimleri öncesi “İktidar olursak ihraç edilen polisleri göreve iade edeceğiz” beyanatı ve Sakallı’nın programında verdiği “Allah var, gam yok” mesajı kulaklarımızda…

Devirmeye çalıştığı lider onu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı yaptı, kazanamadı. (Burada bir şeyi açıklamak lazım: Ablaları, bugün gösterdiği ‘performansı’ o gün neden göstermedi acaba?)

1 Kasım 2015 seçimlerinde aday yapılmadı. 30 Kasım’da Kurultay istedi. Medya-saray-cemaat-sermaye desteğinde şehir şehir dolaşıyor.

Yargıtay, olumsuz karar versin, tası tarağı toplar gider, planlanan yere!

Biz 12 Eylül zindanlarının karanlıklarından daha yeni kurtuluyoruz, yeniden karanlık ve faili meçhul dönemler yaşamak istemiyoruz!

Hanımefendi en iyisi siz gidip Saray’dan MİT Müsteşarlığına talip olun!

Hazır ayranınız kabarmışken!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren ve imla kuralları ile
yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa ÖNDER Arşivi
SON YAZILAR