Fransız, İngiliz ve Yunanlılar tarafından ön işgal kararı

ŞEHADETİN ŞEREFİ, İHANETİN BEDELİ-2 (İZMIR’IN İŞGALI VE KURTULUŞUNDA YAŞANANLAR)

14 Mayıs günü, Foça ve Urla’nın Fransızlar, Karaburun ve Köstenada’nın İngilizler, Körfezin girişindeki Yenikale istihkâmlarının da Yunanlılar tarafından ön tedbir olarak işgal edilmesi kararlaştırıldı. Bu konuda, 14 Mayıs sabahı İzmir Valisi İzzet Bey ile 17. Kolordu Komutanı Ali Nadir Paşa’ya verilmek üzere bir de nota hazırlandı.

Daha sonra Hrisostomos, İzmir Valisi İzzet ile evinde görüşerek Yunan askerlerinin rahat hareket etmeleri için, halkı sükûnete davet ettirdi. Valinin tutumu kamuoyunda büyük bir rahatsızlık oluşturdu. İstanbul’da bazı gazeteler Vali İzzet’in, İzmir Metropoliti Hrisostomos ve Patrikhane sayesinde bu makamı işgal ettiğini yazdılar. Vali bu haberleri gazetelerin bir hezeyanı olarak nitelendirerek, geçiştirmeye çalıştı. Vali İzzet’in tutum ve davranışlarından dolayı Rumlar çok daha rahat hareket ediyorlardı. İzmir’de resmî dairelere verilen zarar, zaten etkisi kalmayan kamu kurumlarını tamamen işlemez hâle getirdi. Bu şekilde İzmir’de, Osmanlı Devleti ve dolayısıyla Türk varlığı ortadan kaldırılarak, şehrin Yunan toprağı hâline getirilmesi amaçlanıyordu. İzmir Valisi Kambur İzzet, Yunan çıkarlarına öylesine bir hizmet içinde idi ki, Yunanistan, Sevr Antlaşması’ndan hemen sonra daha anlaşmanın uygulamaya girmesini beklemeden bütün yerli memurları değiştirmiş olmasına rağmen, Vali İzzet Bey’i yerinde bırakmıştır. Kambur İzzet Bey Ocak 1920’de ölümüne kadar İzmir Valiliği görevinde kalmış, yerine vekâleten Mektubi Ali Saip Bey getirilmiş, daha sonra Sadaret Müsteşarı Emin Bey İzmir Valisi olarak atanmıştır.

İZMİR’İN İŞGALİ İÇİN HAREKETE GEÇİLİYOR

İtalyanlar, Paris Barış Konferansı’ndan 23 Nisan 1919’da çekilmişlerdi. Tekrar katılacakları 12 Mayıs tarihine kadar diğer ülkeler, Yunanistan’ın İzmir’i işgal etmesi konusunu görüştüler, aldıkları kararı o sabahki oturumda İtalyan Başbakanı Orlando’ya Clemenceau vasıtası ile açıkladılar: “İşgalin gerekçesi, Yunan halkını katliamdan korumaktır!” Orlando, öğleden sonraki oturumda, işgal kararını onayladıklarını söyledi. Artık iş eyleme geçmeye kalmıştı. Lloyd George, son söz olarak; “Türklere durumu bildirmekten başka yapacağımız iş kalmamıştır” dedi. Konsey’in kararı kendisine bildirilen Venizelos, hemen Selanik’teki Genel Karargâha bir telgraf çekti:

“Konferansın Yüksek Meclisi, bugünkü toplantısında ve bu anda, hazır beklemekte olan Yunan birliklerinin derhal İzmir’e gönderilmesine karar verdiğini bana bildirdi. Yaşasın millet!...”

Aynı gün işgali planlayıp yürütmekle görevlendirilmiş olan Amiral Calthorpe, İstanbul’da Fransız Yüksek Komiseri De France ile İtalyan Yüksek Komiseri Kont Sforza’yı İngiltere Büyükelçiliği’ne çağırıp işgal konusunu konuştu. Daha sonra Amirallik Gemisi İron Duke ile İzmir’e hareket etti. 13 Mayıs’ta açık denizde, Fransız Amirali Amet ile bir görüşme yaptı. 13 Mayıs akşamı İron Duke İzmir Limanı’na demir attı. Amiral Calthorpe, vakit geçirmeden İzmir’de bulunan İtilaf Devletleri temsilcileriyle İron Duke’de bir toplantı yaptı. Toplantıya, İtalyan Dvilio zırhlısı komutanı, Fransız Vis Amirali, Amerikan Arizona zırhlısı komutanı Albay J. H. Dayton ve Yunanistan Averof savaş gemisi komutanı Albay İlia Mavrudis katıldılar. Toplantıda işgalden önce ve sonra takip edilecek yol görüşüldü. İlk olarak 14 Mayıs günü, Foça ve Urla’nın Fransızlar, Karaburun ve Köstenada’nın İngilizler, Körfezin girişindeki Yenikale istihkâmlarının da Yunanlılar tarafından ön tedbir olarak işgal edilmesi kararlaştırıldı. Bu konuda, 14 Mayıs sabahı İzmir Valisi İzzet Bey ile 17. Kolordu Komutanı Ali Nadir Paşa’ya verilmek üzere bir de nota hazırlandı. İzmirli Rumlar, 13 Mayıs Salı günü öğleye kadar şehrin Yunan birlikleri tarafından işgal edileceğini bilmiyorlardı. O gün öğleden sonra Albay Mavrudis’ten öğrendiler. Yunan yazar Rodas o günü anlatıyor:

“… Saat ikiden beri kavaslar, papazlar, Rum ve Yunanlı gazeteciler, cemaatin bütün üyeleri ve mahalle heyetleri, Metropolithane’de önemli bir toplantıya çağrılmışlardı. Halk önemli bir durum karşısında olduğunu anlıyor, Aya Fotini Kilisesi’nde toplanıyordu. Metropolit Hrisostomos ile Anadolu’nun Başpapazları hürriyet ordularını karşılamak ve takdis etmek mutluluğuna ermek düşüncesiyle derin bir sevinç içindeydiler. Metropolithane baştanbaşa dolmuştu. Herkes sevinçli haberi öğrenmek için, karşıdaki Yunan Konsoloshanesi’nden Mavrudis’in gelmesini bekliyordu. Nihayet, Yunan Heyeti Reisi, Metropolithane’ye gelerek acele salona girdi. Heyecanı pek şiddetli idi. Adeta titriyordu. Yanında duran Metropolit Hrisostomos ağlıyordu. Mavrudis, Venizelos’un beyannamesini okumaya başladı. Daha ilk kelimesi, salonun içinde ve dışında, ‘Zito!.. Zito!..’ (yaşasın, yaşasın) sesleriyle karşılandı. Orada bulunanlar birbirlerini kucaklıyorlardı. Sevinç son haddini bulmuştu. Venizelos beyannamesinden özet olarak şöyle diyordu: ‘Yunanistan, İzmir’i işgal etmek üzere, Barış Konferansı tarafından memur edildi. Milletimiz idrak ederler ki, bu karar, Konferansı idare edenlerin vicdanında Enosis’in (İlhak’ın), İzmir’in Yunanistan’a ilhakının yer bulmasından sonra verilmiştir. Balkan Harbi’ne kadar, aynı boyunduruk altında esir bulunduğum için bugün, Küçük Asyalı Rum kalplerinin ne derece sevinç duygularıyla dolu olacağını iyice hissediyorum.

Duyguların açığa vurulmasını önleyecek değilim. Fakat bu gösterinin arasında, vatandaş unsurların hiçbirine karşı husumet ve hakaret mahiyetini alamayacağına eminim. Aksine olarak fazla sevinç, nümayiş diğer unsurlara karşı kardeşlik hisleri göstermekle eş anlama gelmelidir. Bu unsurlara anlatılmalıdır ki, biz diğerlerinin zararına, kendi üstünlüğümüzü ve zorbalığımızı yerleştirmek için bir boyunduruğun kaldırılmasını kutlamıyoruz. Yunan hürriyetiyle, cins ve mezhep farkı olmadan, eşitlik ve adalet bahşedeceğiz. Umum unsurlara karşı bu itimat ve emniyeti telkin etmekle yalnız milli cevherimize sadık kalmayacağız, fakat yüksek milli menfaatlerimize de mükemmel surette hizmet etmiş olacağız. İtalyan unsuruna bilhassa hususi dikkat gösterilmelidir. İzmir’in Yunan işgali hususunda İtalya’nın da diğer müttefiklere katılması nazarı dikkate alınmalıdır. Yunanlı Küçük Asya’dan ricamın faydasız kalmayacağını ve İzmir’in kendisine ‘İhyayı Milli İncilini’ getirmek suretiyle yakında ziyaret edebileceğimi ümit ederim.”

13 MAYIS 1919 SALI: YUNAN BİRLİKLERİ İZMİR’E GELİYOR

İzmir’i işgal etmek için Selanik’te hazır bekleyen Yunan birlikleri, işgal kararının Barış Konferansı’nın Yüksek Konseyi üyeleri tarafından Venizelos’a bildirildiği 12 Mayıs 1919 günü gemilere bindirildi. 13 Mayıs günü Venizelos tarafından birliklere hareket emri verildi. İşgal kuvvetlerini, Kurmay Albay Niko Zafiriu komutasındaki 1. Larisa Tümeni oluşturuyordu. Larisa Tümeni gemilere şu şekilde yerleştirilmiş idi: Temistokles: 5. Piyade Alayı, Paris: 1/38 Efzun Alayı Karargâhı ve 2 Taburu, Atroniyos: 1/38 Efzun Alayı’nın 1 Taburu ve 1 Dağ Bataryası, Antifonis: 4. Piyade Alayı’nın 1 Taburu. 1 Topçu Taburu ve Karargâhı ile 1 Dağ Bataryası, Adriyatikos: 4. Piyade Alayı’nın 1 Taburu, Kalotas : Tümen Topçu Alayı’ndan 1 Dağ Bataryası, Kanelopulos: 4. Piyade Alayı’nın geri kalan kısmı, Argolis, Yenolas, Hellespontos: Bu üç gemiye Tümen İstihkâm ve Muharebe Bölükleri ile 1 Top Bataryası, Atina, Repolis, Elipotohoras: Tümen Kararğâhı’nın 2. Kademesi, Dağ Topçu Taburu’nun Hafif Cephane Kolu ve Tümen İkmal birliklerinden 1 Mekkâre Kolu. Aris, Elia: Tümen Levazım İdaresi, Tümen Topçu Komutanlığı ve 2. Topçu Taburu’nun Cephane Kolu, Orono: Geri kalan birlikler. Bundan başka 4 İngiliz ve 2 Yunan muhribi, konvoyun güvenliğini sağlamak için gemilerin çevresinde İzmir’e doğru yol alıyordu. Amiral Calthorpe ise bir başka muhripte ve kafilenin en önündeydi.

YARIN: 14 Mayıs 1919 Çarşamba: İşgal, Türklere resmen bildiriliyor

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren ve imla kuralları ile
yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali GÜLER Arşivi
SON YAZILAR