Ganimet paylaşımı ve MHP farkı
Ortadoğu Gazetesi Yazarı ve Ankara Temsilcisi Orhan Karataş'ın Bugünki Yazısı:
İşte Karataş'ın O Yazısı:
Referandum sonrasına CHP başta olmak üzere "hayırcı" kesimde yaşananlar, ülkenin bu zihniyete neden teslim edilemeyeceğini, ibret verecek şekilde bir defa daha belgelemiştir. AKP'nin 15 yıllık yorgunluğunun, yanlışlarının ve ülkeni içinde bulunduğu zor durumun yanı sıra, Anayasa değişikliğinin yeteri kadar anlatılamaması sebebiyle, hayır oyları bizim beklentimizin çok üzerinde çıktı. Sonuçta millet kararını Anayasa değişikliğinin kabulü yönünde verdi ve bizim açımızdan mesele kapandı.
KİM BİLİR DAHA NELER GÖRECEĞİZ
Her ne kadar sonuç alamamış olsalar da, yüzde 48,5 oranı hayırcı cephenin gerçek yüzünün ortaya çıkmasına fazlasıyla yetti.Bu oranı kelimenin tam anlamıyla ganimet sayıyorlar ve bu ganimeti paylaşabilmek için birbirlerine girdiler. CHP bir taraftan bu oranı tamamen kendisine mal edip, ittifak yaptığı PKK uzantısı HDP ile yeni ortaklıklar kurabilmenin hesaplarını yapıyor, diğer taraftan kendi içinde miras kavgasına tutuşuyor. Baykal, mal bulmuş mağribi gibi ortaya fırladı ve hiç kimseye sıra vermiyor.Meclis Başkanlığı rüyasından uyanamamış olacak ki, yüzde 48,5 üzerinden Cumhurbaşkanlığı hayalleri kurmaya başladı. Muharrem İnce, "fırsat bu fırsattır" diyerek, hücuma geçti. Ne parti disiplini tanıyor, ne Genel Başkan dinliyor. Ayakları yerden kesilmiş şekilde oradan oraya uçuyor. Parti sözcüsü Selin Sayek Böke, sine-i millete kendini çok fazla kaptırmanın artçı sarsıntıları ile bir anda dümdüz oldu. Bütün görevlerini bırakıp kenara çekilerek, sıranın kendisine gelmesi için beklemeye başladı. Bu toz duman içinde aradan sıyrılabilir miyim, hesaplarını daha ince yapmaya başladığı anlaşılıyor. Bu kadarla da kalmayacaktır ve kim bilir daha neler görecek, neler duyacağız.
YA İKTİDAR OLSALARDI?
CHP'de yaşananlar bizi şaşırtmadığı gibi milletin sağduyusu ve irfanı karşısında bir defa daha şapka çıkardık. Uzun yıllardır bu zihniyete ülkeyi teslim etmemekte ne kadar haklı olduğunu yaşananlar belgeliyor. Muhalefeti paylaşamıyorlar, iktidarı nasıl paylaşacaklar? Düşünün bu kafanın Türkiye'de tek başına iktidar olduğunu, başımıza neler geleceğini varın siz hesap edin. Sabah erken kalkan Başbakan, geç kalkan Cumhurbaşkanı koltuğunu kapmaya kalkışırdı. Devleti paylaşır, bunu da beceremez, "sen az aldın, ben çok aldım" kavgalarıyla Türkiye'yi ele-güne rezil ederlerdi. Kurdukları ittifakların altında kalır, milleti birbirine düşürürlerdi. Bu ülkeyle, bu milletle meselesi olan her kim varsa sıraya girerdi. Bir tahminde bulunmuyoruz, CHP'nin geçmişinin ortaya koyduğu gerçekleri, bugün yaşananlarla topluyor, sonucu Türk milletine takdim ediyoruz. Görünen köye kılavuzluk yapıyoruz.
KÜÇÜK ORTAĞIN DURUMU
Torbanın ağzı CHP'de durum böylede, ortaklarında çok mu farklı? Küçük ortağı HDP, ihanetin artık zemin bulamayacağını görmüş olmanın derin hayal kırıklığı ile ne diyeceğini, ne yapacağını şaşırmış durumda. Kandillilerin de hak ettiklerini bulmaları ile şaşkınlıkları daha da arttı. İmdatlarına ortakları yetişiyor. Bu ihanet takımını tanıyan, gören, muhatap olan, onlarla birlikte hesap yapan CHP, kendilerine adeta can suyu veriyor, ama fayda etmeyecek. İhanet bu topraklarda hiçbir zaman yeşermedi, yeşerdiğini zannedenler yanıldı. Yine tutmayacak ve kurulup yok olacak.
DEREYİ GÖRMEDEN PAÇAYI SIVAYANLAR
Hayırcıların bir de öteki cephesi var. Hani sureti haktan görünüp de, fitne saçanlar var ya, onları kast ediyorum. Bunları ciddiye alan var mı bilmiyorum, ama yeniden ortalığa düştüler. Yüzde 48'i onlar da ganimet sayıyor ve "bize de bir şey düşer mi?" diye kapı kapı dolaşıyorlar. Ganimetten pay alma hevesiyle, parti kurma heyecanlarının iyice arttığı anlaşılıyor. Zaten başından itibaren Pensilvanya merkezli olarak bunun zeminini hazırladı, bunun ince hesaplarını yaptılar. Bir atım olan barutlarını kullanma zamanı geldi. Boylarının ölçüsünü almaları yakındır. Sayın Bahçeli'nin söylediği gibi, dereyi görmeden paçayı sıvayanlar, gördükleri derenin derinliği karşısında ya boğulacak ya da sıvadıkları paçayla ortada kalacaklardır. Etme bulma dünyası. Çürük iple kuyuya inenler, bunu maharet gibi sunanlar nihayetinde düdük olur, onun bunun ağzında öterler.
MAĞRUR VE ONURLU DURUŞ
Milletten net ve kesin bir ders almış olmalarına rağmen, bir bu hayırcıların ganimet paylaşımı için yaptıklarına bakın, bir de Anayasa değişikliği ile ülkeye yeni bir vizyon kazandıran, millette yeni bir heyecan uyandıran, bütün hain planları yerle bir eden, yanlışı düzelten, doğruya destek veren MHP'nin mağrur ve onurlu duruşunu izleyin. Aradaki farkı, devlet adamlığını, millete adanmışlığı, "önce ülkem" demenin ne demek olduğunu çok net şekilde görecek ve bir defa daha anlayacaksınız. Akıl, izan ve vicdan sahibi herkes, ülkeyi selamete çıkaran MHP'ye, hükümet ortaklığından tutun, yeni Cumhurbaşkanlığı'nda etki ve yetki sahibi olmaya kadar çeşitli roller biçiyor. Başka bir parti, başka bir lider olsaydı çoktan bunların üzerine atlar, kim bilir ne hesaplar yapardı. Ama söz konusu olan MHP ve Devlet Bahçeli olunca her şey değişir. Ahlak, ilke, samimiyet, dürüstlük, ülke sevgisi, millet sevdası esas olur. Her şey bu değerler üzerinden yürür. Her şey bu duruşa göre şekillenir.
YOL İŞARETLERİ
Ne diyor, sayın Bahçeli? "MHP, başkalarının eksiğini, gediğini tamamlamak için yama kurmaya hazır bir parti değildir."Bunun anlamı gayet açıktır. MHP yama olmaz, olacaksa esas olur, gerekirse risk alır. Bunun sayısız örnekleri var. 367 krizi de böyle çözüldü, başörtüsü meselesi de böyle gündemden çıktı. Terör meselesinde de MHP'nin dediğine gelindi, FETÖ dahil her türlü ihanet de MHP'nin girişimleriyle durduruldu. En son örnek 16 Nisan'dır. Fiili durum garabeti, ülkedeki belirsizlik, yönetimdeki çift başlılık ve felakete gidiş, yine MHP'nin açtığı yoldan gidilerek ortadan kaldırıldı. Bütün bunlar, aynı zamanda bundan sonrasının yol işaretleridir. Ne olacağını merak edenler, bu işaretlere baksınlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.