Yıldıray ÇİÇEK

Yıldıray ÇİÇEK

İLKESİ, DAVASI OLAN ADAM UTANÇ DUYMAZ, BAŞINI EĞMEZ!

MHP'nin 7 Haziran seçimlerinde aldığı yüzde16 oyu, 1 Kasım seçimlerinde yüzde12'ye düşünce, samimi Ülkücülerin yaşadığı üzüntünün üzerine basıp hesap yapanların tamamı bugünlerde ortaya çıktı. Bu çok doğaldır. MHP'ye saldırıya geçenlerin durduğu noktaya bakarsanız zaten MHP'nin kuruluş felsefesini bir kez daha çok net anlarsınız. MHP'deki manzaraya bakıp, kimse "ideoloji ve dava çizgisinde kayıp var, buna yönelik bir kavga var" sanmasın. MHP, "Türk milliyetçiliği" çizgisini koruduğu ve ilkelerinden taviz vermediği ve MHP Lideri Devlet Bahçeli"Dava adamı ilkesi olandır" ölçüsüne göre hareket ettiği için bugün bu sonuçların muhatabı olmuştur.

Çünkü MHP, 7 Haziran seçimleri sonrası toplamda 36 milyon seçmeni olan AKP-CHP ve HDP'nin"Hayırcı MHP- Hayırcı Devlet Bahçeli" propagandalarına ve bunların elinde bulunan güçlü medyanın yarattığı algıya karşı direniş göstermiştir.  MHP'ye oy veren 5.691.737 milliyetçi-ülkücü yürek bu direnişin farkında olarak oy vermiştir.

MHP'ye bu kadar saldırının olduğu bu atmosferde sadece sağduyulu yüreklere sormak istiyorum.

MHP, AKP'nin Türk milletinin bölünmez bütünlüğüne, birliğine, diline, vatanına, bayrağına yönelik kısaca Anayasanın ilk 4 maddesine yönelik sinsi girişimlerini yok sayarak, hırsızlıkların, yolsuzlukların, rüşvetlerin varlığını inkâr ederek, şehitlerimizin katilleri olan PKK'lılarla istediğiniz pazarlığı yapın çağrısında bulunarak, Recep Tayyip Erdoğan'ın Saray merkezli her türlü hukuksuzluğuna yol vererek, AKP koalisyon teklifinde bulunmasa dahi  "ne olur bize 4-5 bakanlık verin" diyerek "yanaşma" olsa idi MHP'nin direncinde yanında durmuş toplam 5.691.737 milliyetçi-ülkücü yüreğe ne anlatacaktık?

Ya da kendisine hükümet kurma görevi verilmediği ve verilmeyeceğini bildiği halde sürekli bir şekilde MHP'yi PKK'nın partisi HDP ile yanyana getirmeye çalışan CHP'nin siyasi şeytanlıklarına bu kadar şehidimizin, gazimizin olduğu bu atmosferde uysaydık bu durumu 5.691.737 olan milliyetçi-ülkücü yüreğe nasıl anlatacaktık?

Bu gerçeği herkes bildiği halde samimi Ülkücülerin duygu ve düşüncelerini istismar etmek için köşe başlarını tutanlar ekranlardan, gazetelerden, sosyal medya üzerinden sürekli "Evden dışarı çıkmaya utanıyoruz, başımızı dışarıda kaldıramıyoruz" propagandaları yapıyorlar.

Sanırsın ki, MHP'liler hırsızlık, rüşvet suçundan yakalanmıştı. Sanırsın ki, Devlet Bahçeli oğlu ile para çalarken, para sıfırlanırken yakalanmıştı. Sanırsın ki, MHP'liler Allah'ın ayetleriyle dalga geçerken, yüce peygamberimizi küçümserken yakalanmıştı. Sanırsın ki, MHP'liler Oslo'da PKK'ya Türkiye'yi teslim ederken yakalanmıştı.

Yapanlara soruyorum. Bu "utanıyoruz ve başımızı kaldıramıyoruz" masalları nedir? MHP siyasi bir şerefsizlik mi yaptı, siyasi namussuzluk mu yaptı?

"MHP, Türk milliyetçiliği çizgisinde ilkeli duruş sergiledi" diye eleştiriyorsan, beni dinle! 

O zaman sana yakışan kısa yoldan iktidar kapısı AKP ya da CHP-HDP gibi kapılardır.

Hey sen!

AKP'den aday adayı olduğun gün utanç duymuş muydun? O gün başını kaldırıp insan içinde gezebiliyor muydun? Biraz vefa ve ölçü! Beyefendi kimliğe yakışan bu değil mi? 

Hey sen!

2011 öncesinde MHP ve Ülkücü Hareketin yolunu bilmeyen, bizim ne bir acımızda, ne bir sevincimizde yanımızda hiç görmediğimiz "Sosyal Medya Mankeni"  sen mi Ülkücünün başının yerde yahut havada olduğunu değerlendiriyorsun? O baş “düşünce ve fikir olarak” daha önce nerelere girip, çıkmıştı acaba?

Bu oy oranı içinde milletvekili olsaydınız, sizde o bahsettiğiniz utanç, başkaldıramama durumu olur muydu?

Nedir bu  "Evden dışarı çıkmaya utanıyoruz, başımızı dışarıda kaldıramıyoruz"muhabbetleriyle Ülkücülerin duygularına oynama numaraları?

Yahu biz 1995 yılında yapılan seçimlerde, MHP barajı aşamadığı günün akşamı, daha sandık sonuçları belli olmadan ve gazetecilere haber vermeden tiyatro izlemeye giden Başbuğ Türkeş'in evlatlarıyız. Siz yabancısı olduğunuz Ülkücüleri kiminle karıştırıyorsunuz?

O günlerde de büyük medya Başbuğ Türkeş'e "gazetecilerden kaçtı, arka kapıdan çıktı" diye terbiyesizlik yapıyordu.

O günlerde de siz ve sizin gibiler Başbuğ Türkeş'e saldırıyordu. O günlerin saldırı spotları da aynı bugün yapılanlar gibiydi.  "Hanedanlık kurdu, MHP'yi DYP, ANAP hurdalığına çevirdi, MHP'de milletvekilliği sıralaması para ile belirleniyor, İslam'dan uzaklaştı" sözleri Başbuğ Türkeş'e yapılan başlıca iftira ve suçlamalardı. Merak edenler, arşivlere bakıp bunları görebilir. 1980 öncesi, 1992'de, 1995 yılında da bunları yapanlar ilginçtir ki aynı kişilerdir. 

Ne utanmasından, ne başı kaldıramamaktan bahsediyorsunuz?

Allah ilkelerden, ülkülerden ayırmasın…

Allah bizleri milliyetçi, ülkücü duruştan geri koymasın!

Evet, 1 Kasım'da MHP oy kaybetmiştir. Ama aynı MHP 5 ay önce de oyunu aynı oranda artıran partidir. Ortada elbette "MHP 1 Kasım'da oy oranı olarak başarılı oldu" diyen yok… Ama yaşanan süreçte, MHP'yi her türlü ilkesizliğe, hainliğe çağırıp sonra karşısına geçip "MHP başarısız oldu"demek MHP'nin ilke ve dava çizgisine saldırmaktır.

MHP ve Lideri Devlet Bahçeli Ülkücülerin utanç duyacağı, başını yerden kaldıramayacağı bir davranışta bulunmamıştır. 

Siyasi hesap yaparak, MHP'ye oy vermeyen ve seçim sonuçlarına göre MHP'ye saldırıya geçen kim varsa Allah onların hesaplarını başlarına geçirsin.

"Milliyetçi iktidar -Milliyetçi Türkiye," için ilkesi, ülküsü olanlar birleşsin, konuşsun, sorgulasın, başarıya giden yolu bulsun. MHP'ye bakışı sadece "Milletvekili oldum yahut olamadım" şeklinde olanlar lütfen bizlerden uzak dursun… Bu yanımda olan için de, uzağımda olan için de aynı çağrıdır. Mücadele ve adamlık en zor şart ve dönemlerde belli olur.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren ve imla kuralları ile
yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yıldıray ÇİÇEK Arşivi
SON YAZILAR