BİR SABAH KARŞINDA GÔRECEKSİN BENİ
YÜREĞİNDE ANILAR CANLANACAK
GİDİŞİM SUSKUN OLMUŞTU AMA
DÖNÜŞÜM MUHTEŞEM OLACAK.
Dizeleri 90’lı yıllarda dilimize pelesenk olmuştu adeta. Evet insan hayatında bazen zorunlu gidişler olur, Bendeniz de askere giderken böyle deyip koyulmuştum yola. ‘’Gidişim suskun olmuştu ama Dönüşüm muhteşem olacak.’’ Rahmetli Demirel’in dediği gibi yedi defa gittim, sekiz defa döndüm asker ocağından.
Benim için muhteşem mi olmuştu , yada beni bekleyenler için dönüşüm bilmiyorum, ne sordum nede sorguladım. Oysa bugün anlıyorum bazı şeylerin sorgulanması gerektiğini. Bizim dönemimiz sorgusuz sualsiz severdik, sevdiğimiz, Davamızı, Arkadaşımızı, Akrabamızı, Eşimizi, Dostumuzu
Elbette o günlerde kalmalıymış bu duygular bu güzellikler.Bu çağ’a gelince her şeyi sorgulamak lazımmış.
Zira menfaat varsa selam veren insanlar, Çıkar varsa yanınıza gelen insanlar hatta sevgiler bile menfaat üzerine kurulmuş. Paran kadar sevilirsin Eşin, dostun, akraban, sevdiğin, sevdiklerin herkes için olduğun kadarsın bu alemde.
Oysa bilseler ki; İnsanlık, kardeşlik, sevgi gibi duygular çok başka şeylerdi.
Evet şimdi siyaset mi yapıyorsun, Nemalandığın kadar siyasetçisin, Nemalandığın kadar davana, partine bağlısın. Gözler önünde yaşanıyor her şey,
Belediye Başkanı, Belediyeyi aile şirketine çevirmiş, Bakan, Bakanlığı aile ofisi yapmış, Millet vekilleri Çocukları Devlet güvencesinde çalışması için her şeyi yapmış. Ya bu Ülkenin evlatları ne olacak hakları çalınan, yarınları ellerinden alınan. Baban mevkii, konum sahibi ise yolun açık olsun, yoksa kimsen çabala kendi halinde.
Oysa bizlerin siyasetten muradı; Ülkemizi çağdaş, müreffeh ülkeler seviyesine çıkarmak, 100 yıllık, 1000 Yıllık Ülkülerimiz uğruna Aziz TÜRK Milleti’ne umarsız, çıkarsız hizmet etmekti.
Bize biri gelse torpil istese şöyle dedik hep; Biz Dr Devlet Bahçe’den böyle bir şey isteyemeyiz, Desek ki Sevgili Genel başkanım, bu çocuk bizim çocuğumuz. Alacağımız cevap Öteki çocuklar kimin çocuğu evladım der, Bizde susar kalırız. Ama gördük ki, başka yerlerde siyaset böyle çalışmıyor. İhale yandaşa, İş yandaşa, tabiri caiz ise ‘’Kel’in merhemi olsa başına çalar.’’ Herkes merhemi başına çalıyor.
Biz mi ? hala Türk Milletinin gönlüne talibiz. Daha bu hafta yaşadım Anadolu irfanı’nı. Bizi bağırlarına bastılar memleketimin güzel insanları, Nereye oturtacağını, ne ikram edeceğini şaşırdılar. Oysa bilirler ki,
Bir fincan kahvede hatrı, bir bardak çayda muhabbeti eritiriz gönlümüzde.
Evet sevgili Dostlar Dünya değişti, Türkiye değişti. Hatta bu ara birde kavram kargaşası yaşıyoruz. TÜRK üm demek zoruna gidenler TÜRKİYELİ olma derdindeler.
Velhasıl-ı kelam bizler değişmedik, değişmeyeceğiz. Türk Milleti’nin sinesinde sevgimiz var oldukça bu cihanda biz olmaya, TÜRK olmaya devam edeceğiz. Yüce Yaradan bizi dönenlerden, kaçanlardan, korkanlardan eylemesin. Tanrı Türk’ü korusun ve yüceltsin. Zira dünya TÜRK ün merhametine muhtaçtır.
Siyaseten gidenlerin Milletin gözünden düşenlerin dönüşü olmaz bu yolda, Hiç kimse mevcut siyasetten
MUHTEŞEM bir DÖNÜŞ beklemesin. Gittikleri gibi, gittikleri yerde SUSKUN kalsınlar. Zira şöyle demiş ATALAR, ‘’Eskiye rağbet olsa, bit pazarına NUR yağardı.
ŞÜKRÜ PORTAKAL