MHP’li Feti Yıldız’dan Sert Hukuk Mesajı: Aykırı Deliller Yok Hükmündedir

MHP’li Feti Yıldız’dan Sert Hukuk Mesajı: Aykırı Deliller Yok Hükmündedir

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, son günlerde kamuoyunun da yakından takip ettiği soruşturma ve davalarla birlikte gündeme gelen itiraf, ifade, etkin pişmanlık ve ikrar konularına açıklık getirdi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili, Anayasa Komisyonu Üyesi Feti Yıldız, Türkgün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Müftüoğlu'nun sorularını cevapladı.

Son günlerde sıkça duyduğumuz "İtiraf, ifade, etkin pişmanlık ve ikrar" sözlerinin ne anlama geldiğini MHP'nin Hukukçu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız gazetemiz TÜRKGÜN'e anlattı.

Kamuoyunun merak ettiği önemli konulara açık ve net cevaplar veren MHP'li Yıldız, şunları ifade etti:

İFADE NE ANLAMA GELİYOR

"Bu çok geniş bir alan ancak bir yerden başlamak gerekirse öncelikle belirtmeliyim ki…
İfade dediğimiz şey hukukta 'Beyan'dır.
Bu nedenle her somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek için kullanılan delillerden biri de beyan delilidir.

Beyan, tanığa, sanığa veya sanığın dışındaki taraflardan birine ait olabilir.
Özellikle tanık veya suça iştirak edenlerden birinin anlatımı, eylem hakkında bilgisi bulunan kişilerin beyanı olması, özgür iradeyle verilip gerçeğe uygun bulunduğunun saptanması durumunda Hâkimin vicdani kanaatinin oluşmasında önemli bir subut vasıtasıdır. Maddi gerçeğe hukuka uygun delillerle ulaşılması gerekir. Hukuka aykırı olarak elde edilen deliller yok hükmündedir.

HUKUKA AYKIRILIK NE DEMEK?

Hukuka aykırılık en başta hukuk sistemimiz içinde yürürlükteki tüm hukuk kurallarına aykırılık anlamına gelir.
Bu çerçeve içinde, anayasaya, usulüne uygun olarak kabul edilmiş uluslararası sözleşmelere, kanunlara, kanun hükmünde kararnamelere, tüzüklere, yönetmeliklere, içtihadı birleştirme kararlarına ve teamül hukukuna aykırı uygulamaların tümü hukuka aykırılık kavramı içinde yer alır.

Ceza yargılaması, delillerin takdiri konusunda hakime vicdani kanaatine göre değerlendirme yetkisini tanımıştır.
Hakim, belirli kural ilke ve araçlar eşliğinde yürüyen, akli muhakeme sürecinin sonucunda; denetlenmesi mümkün, bilime, akla ve gündelik hayattan edinilen karine niteliğindeki bilgilerle uyumlu bir sonuca varmalıdır.
Şüpheli sanık veya mağdur gibi kişilerin maddi vakadan doğrudan etkilenmiş olmaları dolayısıyla beyanda bulunurken daha ziyade kendilerinin lehine olan hususları öne çıkarması doğal bir haldir.
Gerçek; akla uygun ve realist, olayın bütününü veya bir parçasına temsil eden kanıtlardan veya kanıtların bütün olarak değerlendirilmesinden ortaya çıkarılmalıdır.

ETKİN PİŞMANLIK NEDİR?

Suç işleyen kişiler bazen işledikleri suçla ilgili olarak adli makamlara işbirliği yapabilirler.
Bu işbirliği, suçun aydınlatılmasına ve diğer suçluların yakalanmasına yardımcı olacak bilgileri paylaşmak şeklinde olabilir.
Etkin pişmanlık durumunda verilecek ceza indirimi suçun ciddiyeti, işlenme şekli, kişinin işbirliği düzeyi, suçun aydınlatılmasına ve diğer suçluların yakalanmasına ne kadar katkı sağladığı gibi faktörlere bağlı olarak belirlenir.

İnsan kişiliğinden bağımsız olarak düşünülmeyecek olan itibar, saygınlık, dürüstlük, güvenirlik, itimat edilebilirlik gibi kimi değerlerin korunması adına geliştirilmiş en önemli müessese şüphesiz ki “masumiyet karinesidir..”
Bu karine şüpheden sanığın yaralanması, delillerin serbestçe değerlendirilmesi gibi ispat hukukuna ilişkin önemli ilkeleri de bünyesinde barındırmaktadır.

İKRAR

Sanığın, yüklenen suçu işlediğini hâkim huzurunda kabul etmesine ikrar denilmektedir.
Şüpheli veya sanığın soruşturma aşamasında kolluk ve savcılık ifadesinde, hakimlik sorgusunda veya yargılama sırasında mahkeme önünde ikrarda bulunması mümkündür. Yargıtay, tüm bu aşamalarda yüklenen suça ilişkin şüpheli veya sanığın kabul beyanlarını “ikrar” olarak değerlendirmektedir.

BEYANLARIN KARARA ETKİSİ

Maddi gerçeğin araştırılmasında bütün ispat araçları soyut olarak delil olabilir. Ancak, bir şeyin delil olabilmesi ile delil olarak kabul edilmesi farklıdır.
Gözaltına alınan kişinin ifadesi hem bir savunma aracı, hem de bir delil aracıdır.
Diğer delil araçlarına ulaşmada tartışılmaz bir öneme sahiptir.
Hakimler, ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurda tartışılmış delilere dayandırabilir ve bu delileri serbestçe takdir ederek karar verirler.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.