MHP'Lİ SEMİH YALÇİN'DAN O YANDAŞA SERT TEPKİ
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı - İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih YALÇIN, "Aydınlık Gazetesi Yazarı Mustafa Mutlu'nun MHP'ye yönelik mesnetsiz suçlamalarına yazılı basın açıklaması ile ceva verdi.
Yalçın açıklamada şunları kaydetti:
"Mustafa Mutlu Aydınlık Gazetesi'nde 19 Mayıs 20156 tarihli köşe yazısında Günü İsyanı başlığı ile yayımlanan yazısında; "Meclis Araştırma Komisyonu, Ceza Kanunu ve Medeni Kanun'da değişiklikler yapan ve kamuoyunda "Şeriat Yasası" olarak bilinen bir yasa önerisini Meclis'e sunmuş... Bu öneriyle, "çocuk istismarcılarının, kurbanlarıyla evlenebilmelerinin önü açılıyormuş... Yani göz diktiğin çocuğa tecavüz et; sonra evlen, kurtul! Bu iğrençliğe imza atan AKP'li ve MHP'li vekillerin hepsine belaların en büyüğünü diliyorum!" demiştir.
Bu bilgi tamamıyla mesnetsiz olup, MHP'yi karalamaya yöneliktir. Mustafa Mutlu'nun haberde bahsettiği komisyon 14 Ocak 2016'da TBMM'de kurulan "Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar ile Boşanma Olaylarının Araştırılması ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi İçin Meclis Araştırması Komisyonu"dur.
Komisyonda partimizi temsil eden Aydın Milletvekili Sayın Deniz Depboylu komisyonun taslak raporuna yazdığı muhalefet şerhinde açık bir şekilde "önerinin özellikle erken yaşta evliliklerin artmasına sebep olabileceğini ve önerinin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini" belirtmiştir. Ayrıca, rapordaki ifadenin farklı değerlendirilip sorunsuz evlilik yaşama beklentisiyle erken yaş evliliklerinde karar verenleri cesaretlendirebileceğini de ifade etmiştir.
Sayın Depboylu'nun komisyon raporuna muhalefet şerhinde bu konudaki önerisi aynen şöyledir:
"Konuyla ilgili çalışmaların Türk Baroları Birliği, Türk Psikiyatri Derneği, Türkiye Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Derneği, Türk Psikologlar derneği, Türk PDR Derneği ve Sosyoloji dalında özellikle aile sosyolojisi alanında uzmanlaşmış akademisyenler tarafından değerlendirilerek, uygun ceza yöntemlerinin geliştirilmesi yerinde olacaktır. Ayrıca bu çocukların devlet gözetiminde eğitimlerini tamamlaması ve meslek sahibi olmaları sağlanmalıdır.
Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin, Türk Ceza Kanunu'nun 230. maddesinin, resmi evlenme olmaksızın dinsel törenini yaptırma ve yapma suçlarını düzenleyen 5 ve 6 numaralı fıkralarının iptaline oyçokluğuyla karar vermiş olması erken yaş evliliklerinin ve çoğul evliliklerin önünü açmaktadır. Bu bağlamda alınan kararın tekrar gözden geçirilmesi ve düzeltilmesi gerekmektedir."
Bu durumda şu soruların cevaplanması gerekmektedir.
- Acaba Mustafa Mutlu neden MHP'yi karalamıştır?
- Yukarda açıkladığımız gerçekleri küçük bir araştırmayla öğrenebilecekken, neden gerçekleri saptırmıştır?
- Neden HDP ve CHP'ye böyle bir suçlamada bulunmamıştır?
- Diğer muhalefet partilerinin bu rapora itirazları olup, olmadığını bilmekte midir?
Öte yandan, TBMM İçtüzüğünün Meclis araştırma komisyonu ve yetkileri başlıklı 105. Maddesinde; "Bu komisyonun üye adedi, çalışma süresi ve gerektiğinde Ankara dışında da çalışabileceği hususu Meclis Başkanının teklifi ile Genel Kurulca tespit edilir. Meclis araştırma komisyonu inceleme yapmak, ilgilileri çağırıp bilgi almak yetkisine sahiptir ve gerekli gördüğünde uygun bulacağı uzmanların bilgilerine başvurabilir." Hükmü yer almaktadır. Dolayısıyla araştırma komisyonu kanun teklifi veremez, sadece tavsiyede bulunabilir. Sadece Hükümet kanun tasarısı, milletvekilleri ise kanun teklifi verebilir.
Ayrıca, Aydın Milletvekilimiz Sayın Deniz Depboylu ve 21 MHP Milletvekilinin imzasıyla, istismara uğrayan çocukların sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 17 Şubat 2016 tarihinde Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi sunulmuştur.
Fakat MHP'nin önergesi TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın'ın baskısıyla reddedilmiş ve 24 Mart 2016 tarihli Genel Kurulda dört partinin ortak önergesiyle Meclis araştırması açılması kabul edilmiştir.
Bu durumda bizde MHP olarak; araştırmadan incelemeden kasıtlı ve yalan haber yapan ve bu tür iğrençliklere imza atan sözde gazetecilere belaların en büyüğünü diliyoruz.
AYDIN MİLLETVEKİLİ DENİZ DEPBOYLU'NUN KOMİSYON RAPORUNA İLİŞKİN MUHALEFET ŞERHİNDE KONUYLA İLGİLİ BÖLÜM
Raporda "Türk Ceza Kanunun 103 üncü maddesi "Çocukların cinsel istismarı" suçunu düzenlemiştir. Evlenmeyle sonuçlanan çocuğun cinsel istismarı suçunun, rızai de olsa suç olarak kalması gerektiği, ancak sorunsuz ve başarılı devam eden evlilikler açısından 5 yıl denetim süresi getirilerek, sürenin sonunda ilgili kurumların yetkili uzmanlarınca hazırlanan raporlar da dikkate alınarak koşulların uygun olması halinde, denetimli serbestlik hususunda Türk Ceza Kanununun yürürlük kanununda tarih belirtilerek düzenlenmesi, taraflardan her ikisinin de 15 yaşın altında olması durumunda ise şahsi cezasızlık sebebi sayılacağına ilişkin düzenleme yapılması" şeklindeki öneri özellikle erken yaşta evliliklerin artmasına sebep olabilecek bir öneridir.
Bu önerinin tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir. Zira rapordaki ifade farklı değerlendirilip sorunsuz evlilik yaşama beklentisiyle erken yaş evliliklerinde karar verenleri cesaretlendirilecektir.
"Taraflardan her ikisinin de 15 yaşın altında olması durumunda ise şahsi cezasızlık sebebi sayılacağına ilişkin düzenleme yapılması" önerisi bir bakıma uygundur. Zira her iki tarafta çocuktur ve bu durumda her iki taraf da istismar mağdurudur. Evlenme ailelerin rızasıyla yapılmışsa bu istismar olayında suç ailelerindir. Cezalandırma aileye yönelik olmalıdır. Bu durum çocuk ihmali suçuna girmektedir.
Raporda belirtilen "Evlenmeyle sonuçlanan çocuğun cinsel istismarı suçunun, rızai de olsa suç olarak kalması gerektiği, ancak sorunsuz ve başarılı devam eden evlilikler açısından 5 yıl denetim süresi getirilerek, sürenin sonunda ilgili kurumların yetkili uzmanlarınca hazırlanan raporlar da dikkate alınarak koşulların uygun olması halinde, denetimli serbestlik hususunda Türk Ceza Kanununun yürürlük kanununda tarih belirtilerek düzenlenmesi," hususu erken evlilik kararlarını cesaretlendirebilecek bir yaklaşımdır. Konuyla ilgili çalışmaların Türk Baroları Birliği, Türk Psikiyatri Derneği, Türkiye Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Derneği, Türk Psikologlar derneği, Türk PDR Derneği ve Sosyoloji dalında özellikle aile sosyolojisi alanında uzmanlaşmış akademisyenler tarafından değerlendirilerek, uygun ceza yöntemlerinin geliştirilmesi yerinde olacaktır. Ayrıca bu çocukların devlet gözetiminde eğitimlerini tamamlaması ve meslek sahibi olmaları sağlanmalıdır.
Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin, Türk Ceza Kanunu'nun 230. maddesinin, resmi evlenme olmaksızın dinsel törenini yaptırma ve yapma suçlarını düzenleyen 5 ve 6 numaralı fıkralarının iptaline oyçokluğuyla karar vermiş olması erken yaş evliliklerinin ve çoğul evliliklerin önünü açmaktadır. Bu bağlamda alınan kararın tekrar gözden geçirilmesi ve düzeltilmesi gerekmektedir."
yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.