TÜRK MİLLETİNE GÜVENİN SAYIN CUMHURBAŞKANI

Bazı “ikilem”lerden kurtulmanızı bekliyoruz…

Demokrasi yolda inilecek bir tren değildir.

“Atatürk” ve “Türk milleti” adları da sadece demokrasi nöbetinin sloganı değil!

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki törende hem sizin hem de Başbakan’ın gözyaşlarını anlıyoruz…

Devleti yönetenler duygularıyla halkı idare edemez…

İşte Türk milleti adına TBMM, hükümete ve dolayısıyla size her yetkiyi verdi…

Türk milleti yanınızda… Allah aşkına “millet” demekten vazgeçin… İçinde “ümmet” saklı bu soyut “millet” tanımına 5 teklik ilkesini sokun da “Türk milleti” olalım artık!

Tek vatan, tek bayrak, tek millet, tek devlet ve tek dil deyin, güçlenelim!

O kara gecede neler yaşadıysanız, neler hissetiyseniz, 15 Temmuz sonrası ocaklara düşen ateşi hissedin…

Kiminin evladını “şehit”, kimin evladını “hain” yapan o şeytanın oyununu iyi çözümleyin, oyuna kurban edilen evlatların ana babalarına merhamet edin…

Bu puslu havalar, çakal ve akbabaların kol gezdiği havalardır, iyi bellemiş olmanız gerekir Sayın Cumhurbaşkanı; gülistana sadakat göstermiş bülbüllere, vatan sevdalılarına musallat olacak müfterilere fırsat vermeyin…

Türk milleti tankların üstündeydi, Ülkücülerin lideri Bahçeli, demokrasi beşiği genel merkezindeydi, yanınızdaydı…

Memleketi Amerikan banknotu ve meczup birinin nefesiyle kana bulayan gözyaşı tacirlerinden olmayın…

Adil olun… Kin ve nefreti sökün içinizden…

Laik, sosyal, üniter hukuk devletinin Cumhurbaşkanısınız; başkomutanı olduğunuz bu kutlu ordunun temeli M.Ö. 209’da atılmış, Peygamber Ocağı olmuştur.

Bu milli orduya sahip çıkın, ihaneti temizleyin, birilerinin siyasi emellerine alet ettirmeyin…

Sadece “adalet”e güvenin, adil adamlara bırakın 67 bin gözaltındaki vatandaşınızı…

Hukuk herkese lazım…

Bu puslu havada Ülkücülerin gözaltına alınmaları bizi üzüyor…

İçimize sinmiş hainlerin iftira, kumpas ve hileleri daha çok görülür, itina gösterilmesi meri verin, insanlara eşit, merhametli ve adil davranılmasını öğütleyin…

Aldattılar, Ergenekon ve Balyoz’da tezgâhlanan kumpas, yıllar sonra bozulabildi, adalete güvenin, zalimlerden olmayın…

Çok şükür darbeyi atlattık, lakin…

AKP hükümeti eliyle tuhaf uygulamalara niyetleniliyor.

            Tehlikeli bir oyuna yöneldiler, farkında değiller mi?

            Siz dün şehitlere Külliye’de millete ne demiştiniz:

“Bazıları diyor; 'On bin kişi attınız, yirmi bin kişi attınız.' On binlerce de olsa kim varsa temizleyeceğiz. Bana hakaret edenlere açtığım davaları geri çekeceğim.”

            Ve 90 yıllık Cumhuriyeti reklam arası gören, parlamenter sistemi askıya alan sözlerinizi unuttum, 15 Temmuz’u milat alıyoruz. Orada Batılılara ne demiştiniz:

            “Bir terör eyleminde 5-10 kişi öldüğü zaman dünyayı ayağa kaldırıyorsunuz. Burada,Türkiye Cumhuriyeti Devleti gibi, demokratik parlamenter sisteme sahip çıkmış, yüzde 52 ile seçilmiş bir Cumhurbaşkanı var, bunlara karşı bir darbe yapılıyor, siz bu hükümetin yanında yer alacağınıza, darbecilerin yanında yer alıyorsunuz.”

            Sayın Cumhurbaşkanı, bu sözlerinizi milat alıyoruz…

“Millet”e dediniz ki:

            “Darbecilerden hesap sorarken elbette intikam değil adalet peşinde olacağız. Bununla birlikte FETÖ, PKK, DAEŞ gibi tüm terör örgütlerinin başını ezmekte de en küçük bir tereddüt göstermeyeceğiz. Düşman tek değil, düşman çok.”

            Buna inandık…

            Türk milleti canını ortaya koydu, soysuzlara karşı tanklara çıktı…

            Güneydoğu’da kan akıyor, masum Anadolu çocukları şehit…

            Bitirin bu kanı… Orada burada hesaplanmış çözüm paketleriyle değil, asker ve polisin yiğitçe işbirliği ile… Topluca… İzin verin Kandil’e girsin, temizleyip çıksın, içerideki işbirlikçilerini toplasınlar…

            Ama milli ordunun sistematiğini bozmayın… Jandarmanın geleneğine dokunmayın, Anadolunun istihbarat kaynağıdır Jandarma, asayiş kuvvetidir, askerden soyutlamayın.

            Genel Kurmay Başkanlığı’nı ve MİT’i Cumhurbaşkanlığına bağlamak isteğinizi istişare edin… Ayıkladıktan sonra eğitin, yetiştirin, görev verin…

            Memleketin bağrında onca NATO ve ABD üssü varken, darbeye karışmış çeşitli üsleri kaldıracağız diye demeçler de neyin nesi?

            Askeri okullar kapatılması, yine asker sayısı ve askerlik süresi takıntısı da nedir?

            Şu içimizdeki sığınmacıları ya kamplarda toplayın ya da gönderin memleketlerine…

İçimizde yaşayanlar tabelalarımızı bile değiştirmeye, insanlarımız arasında fitneye kalkıyor. Üzerimize düşeni yaptık, gönderin ülkelerine ya da salın Batıya gitsinler… Bu turkuaz kart uygulaması yeni belalar çıkaracak bilesiniz..

Bir yandan 3,5 milyon Suriyeli besleyeceksin bir yandan asker azaltacaksın, nasıl iş bu?

            Polise ağır silahlar vermek, Jandarmayı memur yapmak sıkıntılı… Düşünün bir…

            N’oluyor, fırsat bu fırsat, “polis devletine mi gidiyoruz” diyor halk..

            Orduya siyaseti ve dini sokmayın, imam-hatip öğrencilerini yönlendirmeyin, yarın başka eller girer devreye, yapmayın…

            Bir durun… Sakin olun…

            “Seçilmiş Cumhurbaşkanı” ama sembolik “Başkomutan”sınız, Anayasa öyle diyor.

            Türk milletinin oy verip hükümet ettiği AKP ve Başbakanını iradesine bıraksanız artık…

            Yapmayın, kıymayın devlet sistemine… Kötü olan sistem değil, siyasetin her şeyi kontrol etmeye kalkmasıdır! Denetim mekanizması TBMM ve yargıdır, bağımsız medyadır…

            Allah aşkına bırakın şu medyanın iplerini artık… Suç işleyeni, millet aleyhtarı olanı yargı temizlesin…

            Fetö şeytanın her bulaştığı kurumu kapatacak mısınız? Bu tutum kolaycılık değil mi, başka hesaplar mı var yoksa?

            Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan gözyaşlarınızı anlıyoruz…

            Türk milletine güvenin… Adil olun, saydam olun, merhametli olun…

            Sözünüze güvenip 15 Temmuz’u milat sayıyoruz…

            Siyasi ikbal uğruna milliyetçiliği yine ayaklar altına alınanlardan olmayız inşallah?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren ve imla kuralları ile
yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mustafa ÖNDER Arşivi
SON YAZILAR