
Şeyda ELİBOL
BU MESAJI 10 KİŞİYE YOLLAYIN!
Çok da eskiden bahsetmeyeceğim, fotoğraf albümlerimiz vardı. Bir araya geldiğimizde muhakkak karıştırır, anılarımızı yâd ederdik.
Bu aylarda sobalarımız kuruluydu. Dışarıdan gelen, doğrudan sobanın başına üşüşürdü.
Belki "çok baneel" diyen entelektüellikte çağ atlamış çocuklarımız çıkar. Lâkin soba çok şeydi. Bir kere onun olduğu odaya mecburduk. Kimse köşeye çekilemezdi.
Kar topu oynardık mesela parmak uçlarımız sızlayana kadar, büyük küçük demeden... Küçük şeylerden mutlu olmayı biliyorduk o zamanlarda galiba...
Hatırlıyorum da komşumuzun cenazesi varken kapılarımız sonuna kadar açıktı. Evlerimizde günlerce televizyon açılmaz, gülünmezdi. Şimdi öyle açıldı ki bağımlısı olduk.
Daha orta okula giden çocuklarımızı saçma sapan evlilik programlarını, moda yarışmalarını izlerken görüyorum. Sadece çocuklar olsa iyi! Uydurma senaryolarla ne de güzel bağlıyorlar. Toplumun içine işliyor, yüreğine dert oluyor bu programlar(!)
Toplumun da hiç derdi yok ki dert ediniyor kendine. Bugün Şırnak'ta, Diyarbakır'da, Halep'te bilmem hangi bölgede, hangi ailenin ocağı söndü bilmiyor. Onları görmüyor, izlemiyor.
Gününün 8 saatini elindeki akıllı telefona kilitlenmiş şekilde öldürüyor. Sosyal medya hesabında aman bir videoya, fotoğrafa rastlamasın, hemencecik kapatıveriyor. "Yüreğim dayanmıyor" diyor. Büyük şeyler icat edilince mutluluklar da doyumsuzluğa ulaştı, ilerileşildi.
Bir fatiha okur, bu mesajı da 10 kişiye yollar olur biter. Kötü mü o 10 kişi de 10 kişiye yollasa topluma faydamız dokunur!
yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.