Etimesgut’taki Ülkücü Hareket’ten bir kesit…

Etimesgut’taki Türk Milliyetçiliği (Ülkücü) Hareketini anlatabilmek için 1970’li yıllara gidelim.

Ülkücü İşçiler Birliği'nin (Derneği) Kurucu Genel Başkan Salih DİLEK, o yılları anlattığı yazısında Etimesgut’a da yer vermiş.

İşte Salih Reis’in anlatımıyla Etimesgut’ta Ülkücü hareketin ilk yılları:

1970 yılı başları…

Türkiye açısından işçi meseleleri devamlı ön plandaydı…

Büyük grevler olmaktaydı. Kanunsuz işçi olayları daima gazete manşetlerindeydi. 15-16  Haziran'da Türkiye Komünist Partisi ve DİSK'e bağlı sendikalar Komünist gençliğin önderliğinde ayaklanmış, Adapazarı’ndan İstanbul’a kadar fabrikaları işgal etmiş, büyük tahribatlara başlamıştı.

Benzer olayların Ankara’da başlama hazırlığı vardı, başlangıç yeri olarak Ankara-İstanbul yolu üzerindeki fabrikaları hedeflemişlerdi.

Türk-İş İstanbul temsilciliğinin basılarak tahrip edilmesinden ve yaşanan olaylardan morali bozulan o zamanki Türk-İş Genel Başkanı Seyfi DEMİRSOY,  Dündar TAŞER'le görüşerek destek isteyince, Dündar bey benim ilgilenmemi istedi.

Bu olaylardan sonra Türk-İş Genel Başkanı Seyfi DEMİRSOY ve Şeker-İş Genel Başkanı Sadık ŞİDE, Dündar TAŞER'le de konuşarak beni Ankara'da olması planlanan anarşi hareketinin başlangıç yeri Ankara/Etimesgut’taki Şeker Fabrikası’nda işe başlattılar.

Fabrikada bir müddet çalıştım. Bu esnada fabrikadaki komünist yapılanmayı dağıtıp Ali BİLİR,  Nuri BERİK ve Haydar YURDABAK adlı çalışanlarla birlikte Ülkücü-Milliyetçi işçi topluluğunu gündeme getirdik. Böylelikle Ankara’da olması muhtemel bir komünist ayaklanmayı engelledik.” (Sonradan bu arkadaşlar CHP'nin %90 oy aldığı bu bölgede Milliyetçi mücadeleyi başarı ile koordine ettiler…)

  ***

Salih Reis (Dilek) bir müddet sonra Etimesgut’ta ki mücadeleyi Nuri Berik Bey’e emanet edip ayrıldı. Aynı yıl (1970) Nuri Ağabey bana görev verdi ve Genç Ülkücüler Teşkilatını emanet etti.  Sırası ile Türk Ülkücüler Teşkilatı ve Büyük Ülkü Derneği kurucusu oldum ve başkanlığını yaptım.  Görevi Lütfü Şahsuvaroğlu’na devrettiğim 1974 yılına kadar, bir avuç dava arkadaşımla birlikte, hiçbir yerden maddi ve manevi yardım almadan, davamızı en ileri noktaya kadar taşımayı başardık. Lütfü Şahsuvaroğlu’ndan sonra görev yapan Doğan Türk ve Yılmaz Uğurlu ile Ülkücü İşçi Hareketini üstlenen rahmetli Hamdi Alıcı ve Ramazan Beker;  “Ülkü Sancağını” şerefle taşıdılar.

Konu daha iyi anlaşılsın diye tarihe not düşeyim: 12 Eylül 1980 ara kesitine çeyrek kala Marksist-Leninist 14 örgütün Sıhhiye de dağıttıkları ortak  bildiri şöyleydi; “Etimesgut’ta ki Faşist İşgali Yıkacağız…”

Etimesgut, Türk Milliyetçiliği hareketinin bu başarısını: hiç şüphesiz, davaya inanmışlık, sadakat, adanmışlık, samimiyet, fedakarlık gibi erdemlere sahip gençliğe borçludur.

Hareketin içine sızan ajan provokatörler ile polis muhbirleri Ülkücüleri dejenere etmek ve kanun dışı eylemlere yönelterek halkın gözünden düşürmek, bölüp parçalamak için Etimesgut’ta da çalıştılar. Ancak yaptıkları tahribat küçük ölçekli oldu ve fazla zarar veremediler.  Bu provokatörler her zaman ele geçiremedikleri, etkileri altına alamayacakları veya çeşitli dünya nimetleri ile yoldan çıkaramayacakları dava adamlarını ötekileştirmek ve gözden düşürmek için uğraşırlar. Genç kuşaklar bu konularda bilinçli olmalıdır.

Son sözü, doğumunun 100.üncü yılında özlem ve rahmetle andığımız Başbuğ Türkeş söylesin:

"Ben Türk Milletini,

Sokaklarda ıspanak fiyatına satılan demokrasiye, rüşvet ve hile çiğnenen, çiğnetilen hukuk düzenlerine, ahlâktan mahrum bir hürriyete, tefeciliğe, karaborsaya yer veren bir iktisadi yapıya çağırmıyorum. Türklük şuur ve gururuna, İslâm ahlâk ve faziletine, yoksullukla savaşa, adalette yarışa, birliğe, kardeşliğe, kısacası hak yolu, hakikat yolu, ALLAH YOLU'na çağırıyorum."

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren ve imla kuralları ile
yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali BİLİR Arşivi
SON YAZILAR