Sarı Öküz…

   Taviz hangi düşmanı isteğinden vazgeçirmiş, hangi taviz veren kazançlı çıkmıştır…  Nihal ATSIZ

 ***

   Eski zamanların birinde bir otlakta öküz sürüsü yaşarmış.  Civardaki aslanlar rahat bırakmazlar onları. Hemen her gün saldırırlar. Öküz dediğin öyle yabana atılır bir hayvan değil ki, bir araya toplandılar mı kolayca defetmesini bilirlermiş aslanları.

  Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar  bir çare düşünmüşler. Topal aslan yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve öküz sürüsüne yanaşmış, tatlı dille konuşmaya başlamış:

   Muhterem öküz efendiler.

- “Sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum bugüne kadar sizlere zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o Sarı Öküz''de. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, siz kurtulun, yine barış içinde yaşayalım."

   Baş öküz ve heyeti bu sözler üzerine aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküz''ü vermişler aslanlara…

   Bir süre sonra aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu sefer de,  “Uzun Kuyruklu Öküzü” istemişler:

   - “Şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Size saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa sizler normal kuyruklusunuz. Verin onu bize, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaşamaya devam edelim."

   Öküzler, Uzun Kuyrukluyu da  teslim etmişler…

   Bu olay sürekli tekrarlanmış. Sonunda öküzler zayıflamış, aslanlar küstahlaşmış. Artık, hiçbir bahane ileri sürmeden, doğrudan müdahale ederek, - "Verin bize şunu, yoksa karışmayız" demeye başlamışlar.

   Birer birer aslanların pençesinde can verirken, Birkaç öküz kalmış geride. İçlerinden biri liderlerine sormuş: 

   - "Ne oldu bize, nerede kaybettik biz bu savaşı? Oysa, vaktiyle ne kadar güçlüydük…"

     Baş Öküz,  gözleri nemli  - "Biz" demiş, - "Sarı Öküz''ü verdiğimiz gün kaybettik bu savaşı..."

    Kıssa'dan Hisse:

   Düşmana taviz verilmez. Düşmana verilen taviz onun cüretini ve iştahını arttırır. Taviz vermeyi kabul eden, hele bunda devam eden, yenilmeyi kabul etmiş demektir.

  Şerefliler taviz vermezler. Şerefin tavizi yoktur.

   Nihal ATSIZ, Ötüken, 16 Aralık 1965, Sayı: 24

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren ve imla kuralları ile
yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali BİLİR Arşivi
SON YAZILAR