DÜNYANIN SAVUNMASI FİLİSTİNDEN BAŞLAR
Orta Doğu bölgesi dünyanın en karmaşık ve en sorunlu bölgelerinden biridir. 20. yüzyılın başında bölgede zengin petrol yataklarının bulunması bölgenin ayrıca önemini artırmıştır. Bölgenin artan önemi ile birlikte, bölgede istikrarsızlık ta artmış ve Orta Doğu dünyada kan ve gözyaşının en çok aktığı ve dünya barışını en çok tehdit eden bölgelerden biri haline gelmiştir.
Orta Doğu bölgesi tarihin ilk dönemlerinden itibaren birçok devlet ve uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Bölgeye Sümerler, Samiler, Amurrular, Hititler, Asurlular, Medler, Lidyalılar, Bizans, ilk dört halife ve ardından Emeviler, Abbasiler gibi devletler hâkim olmuştur. Kudüs 638 yılında, Hz. Ömer tarafından fethedilmiştir. Bölgede Türk hâkimiyeti tarihte ilk Müslüman Türk devleti olarak bilinen Tulunoğulları devletinin 868 yılında kurulması ile başlamış, 1099 yılında 1. Haçlı seferi ile Haçlı egemenliğine giren Kudüs, 88 yıl süre ile Hıristiyanların elinde kaldıktan sonra 4 Temmuz 1187’de Selahaddin-i Eyyûbi’nin Kudus’ü fethetmesiyle birlikte tekrar Türk egemenliğine girmiştir. 1917 yılına kadar yaklaşık olarak 950 yıl Türk hâkimiyetinde kalmıştır.
Aylardır bütün insanlığın gözü önünde Gazze’de bir insanlık dramı yaşanıyor. Kadın, çocuk, hasta, yaşlı ayrımı gözetmeksizin insanlar acımasızca öldürülüyor; tarihte eşine çok az rastlanan bir soykırım yaşanıyor. Bugün Gazze’de ölen, Filistinli kadınlar ve çocuklar değil topyekûn insanlıktır.
Bu sorun sadece Ortadoğu’nun ve İslam Ülkelerinin değil, dünya barışını tehdit etmesi ve üçüncü Dünya Savaşına yol açma ihtimali bakımımdan bütün dünyanın sorunudur.
Hatta Filistin sorunu bazılarının iddia ettiği gibi Arapların değil biz Türklerin öncelikli sorunudur. Çünkü bölgede Türk hakimiyeti tarihte ilk Müslüman Türk devleti olarak bilinen Tulunoğulları devletinin 868 yılında kurulması ile başlamış, 1099- 1187 Yılları arasında 88 yıl Haçlıların yönetiminde kalmış, 1187 yılında ünlü Türk Hakanı Selahaddin-i Eyyûbi'nin Kudus'ü fethetmesiyle tekrar Türk idaresi altına girmiş, 1571 yılında Yavuz'un Mısır'ı fethinden sonra Osmanlı-Türk idaresi başlamış ve 1917 yılına kadar yaklaşık olarak 950 yıl Türk hakimiyetinde kalmıştır.
Türk’ün vatan anlayışını veciz bir şekilde ifade eden “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır” dizelerinde olduğu gibi bu coğrafya şehit kanlarıyla sulanmış ve bizim için vatanlaşmış olan kutsal topraklarıdır. Kudüs’ün bizim için, Afyonkarahisar’dan Konya ve İstanbul’dan hiçbir farkı yoktur.
Ahmed b. Tolon tarafından Mısır’da kurulan Tulunoğulları (868-905), daha sonra Suriye ve Filistine kadar nüfuzunu genişletmiştir. Devletin kurucusu olan Ahmed b.Tolon’un babası Tolun, Dokuz Oğuz Türklerindendir (Yüksel, A. T. (Tarihsiz),s.87; Kafesoğlu, İ. (1992). T.D.E.K. s. 324).
Tulunoğulları devleti Arap kaynaklarında “Fil emaratul Türkiyye ved Devletul Tuluniyun" adıyla geçmektedir (Gençoğlu, H.2020, Türk Arşiv Kaynaklarında Türkiye-Afrika).
Bölgede Tulunoğulları’ndan başka, 935-969 yıllarında yaşamış olan bir başka Türk devleti İhşîdîler (Akşitler-İhşidler) hüküm sürmüştür.
Akşitler de denilen ve Muhammed b.Tuğç el -İhşid tarafından Mısır’da kurulan İhşidler daha sonra Suriye’ye hâkim olan Tulunoğulları gibi Abbasi hilafetine ismen bağlı olan bir Türk devletidir (Yüksel, A. T. (Tarihsiz),s.94).
Selçuklular zamanında 1071- 1079 yılları arasında, Selçuklu emiri olarak görev yapan, Türkmen beylerinde Atsız, Mısır Fatımî Halifeliği’ne ait sınırlardan biri olan Filistin’de, Büyük Selçuklulara tabi bir Türkmen beyliği kurmuştur (Kefesoğlu, 1973, s.27).
Yine Mısır ve Orta Doğu’da hüküm sürmüş olan Türk devletlerinden birisi de Selahaddin-i Eyyubi tarafından 1171’de kurulmuş olan Eyyübiler Türk devletidir (1171-1252).
Bölge’de kurulmuş olan en önemli Türk devletlerinden birisi de 1250 ila 1517 arasında Mısır ve Suriye ve Arabistan’da hüküm süren Memlûkler’dir.
Memluklüler Arap kaynaklarında "Ved Devletul Turkiyya” adıyla geçer. (Gençoğlu,H. (2020)Türk Arşiv Kaynaklarında Türkiye-Afrika, SR Yayınevi.)
Toplam nüfusu 11 milyon olan Filistinlilerin 4 milyon 420 bin 549'u Filistin Devleti sınırlarında, 1 milyon 658 bin kadarı da İsrail Devleti içerisinde yaşamaktadır. Kalan nüfus başta Ürdün olmak üzere dünyanın birçok ülkesine yayılmış durumdadır (Onedio Sosyal İçerik Platformu, 29/07/2014https://onedio.com/haber/adim-adim-15-maddede-filistin-sorunu-340224)
Siyonist İsrail, ülkemizin bir bölümünü Arz-ı mevud’ (kendilerine vadedilmiş topraklar) içerisinde görmesi, PKK/PYD’yi desteklemesi ve bölgede İsrail ve ABD çıkarlarına hizmet edecek YAHUDİ KÜRDİSTANI DEVLETİ kurma peşinde olması bakımından Türkiye için de en büyük tehdittir.
Aslında Filistin ve Kudüs sorunu, dünya barışı tehdit etmesi açısından tüm dünyanın sorunu haline gelmiştir. Bu coğrafyaya barış gelmeden dünya barış yüzü görmez. Şunu hiçbir zaman unutmayalım ki sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın ve dünya barışının savunması Filistin’den başlar. Bugün Gazze’de sadece Filistinli kadın ve çocuklar değil tüm insanlık ve insanî değerler ölmektedir. İnsanlık bunu geç olmadan anlamalı ve buna son vermelidir.
KAYNAKLAR
. Kafesoğlu, İ. (1992). Türk Dünyası El Kitabı. Cilt, Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yay.
Orta, F. (2018) Hz. Ömer Zamanında Müslümanların Kudüs’ün Fethi, Yeni Fikir, yıl 9, sayı 21.
. Kafesoğlu, İ. (1973). Büyük Selçuklu İmparatoru Sultan Melikşah, Milli Eğitim Basımevi.
. Gençoğlu,H. (2020)Türk Arşiv Kaynaklarında Türkiye-Afrika, SR Yayınevi.)
. Onedio Sosyal İçerik Platformu, 29/07/2014https://onedio.com/haber/adim-adim-15-maddede-filistin-sorunu-340224).
. Yüksel, A.T. (tarihsiz), İlk Müslüman-Türk Devletlerinin Siyasî, Kültürel Ve Medeniyet Tarihi Üzerine, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/184495
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.