Şükrü PORTAKAL

Şükrü PORTAKAL

ESKİCİ GELDİ HANIM, ESKİLER ALIRIM

Siyaset; kelime olarak Seyis kökünden gelmektedir. Seyis ise hepimizin bildiği gibi at bakıcısı demektir. Cumhuriyet ile insanlar kendini idare edecek hükümetleri seçim yolu ile yapmaya başlamıştır. Lakin buda tam anlamı ile uygulanamamıştır. Herkes kendi hür iradesi ile mi seçimlerini yapmaktadır ? yada kendisine dayatılanı mı ?

Türkiye’mizde siyaset , siyasi partiler aracılığı ile yapılmaktadır. Her bir insanımız siyasi parti üyesi olabilir, Lakin Seçme ve seçilme özgürlüğü yoktur. Siyasi parti’nin Genel Başkanı ve etrafına örülmüş ağ tarafından adaylar tesbit edilmektedir. O sebeple her isteyen arzu eden Milletvekili ola-ma mak tadır. 1923 yılından bugüne var olan sistem 2025 yılına geldiğinde artık hükmünü yitirmiştir.

Ahlak’ın ötelendiği tüm toplumlarda olduğu gibi Türk Siyaset sahnesininde siyasi ahlakı sorgulanmalıdır. Dün sövdüğünü bugün övenler, dün sevdiğine bugün sövenler ile adeta yarışmaktadırlar.

“Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakat tan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim.”

bu yemine sadık kalan kaç vekil, kaç bakan, kaç siyasi parti genel başkanı vardır diye düşünmüyor değilim.

-Devletin varlığı bağımsızlığı ve Vatanın ve Milletin bölünmez bütünlüğüne kast edenler mi yok TBMM de ?

-Milletin egemenliğini kayıtsız ve şartsız koruyacağına yemin eden kaç vekil var acaba ?

-Hukuk’un üstünlüğüne inanan kaç Genel Başkan, kaç vekil yada kaç siyasi parti var ?

İşlerine geldiler mi yaşasın hukuk, işlerine gelmedi ise Hukuk mu var ? diyerek kendi ülkesini AİHM de yargılatan siyasetçi, siyasi partiler var bu aziz ülkede. Kendi hukukunu tanımadığı Ülkenin Milletvekili ünvanını taşımak nasıl bir duygu biri bana anlatsa .

-Demokratik ve Laik Cumhuriyet’e Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlılık yeminine sadık kalanları bir görelim mi ?

-Toplumun huzur ve refahı için mücadele eden kimler var mesela ?

-Anayasal Sadakatten ayrılmayacağına yemin etmiş kaç yeminine sadık var ?

Büyük Türk Milleti önünde namusu ve şerefi üzerine yemin etmiş kaç Millet evladı kalmış bu sahnede ?

Düşünelim hep birlikte !

Aklınızı okuyor olamam elbette lakin içinizden biri olarak her bir soruma sinkaflarla yok diyorsunuz .

Bazılarınız ise partizanlıkla bana sinkaflar edeceksiniz bunu da biliyorum.

Biri çıkıp ‘Kral’ın çıplak olduğunu ‘ söylemeli elbette. Elbette kul icadı TBMM yeminine sadık kalmalarını beklediğimiz İnsanlar Allah’a verdiği söze sadık kaldılar mı ki Kula ettikleri, Türk Milleti’ne verdikleri yemine sadık kalacaklarını beklemek te imkansızdır. Şahsi çıkar ve ikbal kaygısı toplumun her bir ferdi gibi Milletin seçtiği vekillerde de mevcut demek ki ? Oysa kendisini seçen asil in 10 katı fazla maaş alırken. Tbmm başta olmak üzere Tüm Kamu kurumlarında görev almanın önceliği Hükümet Üyeleri ve Aileleri sonra Milletvekili ve aileleri, yakınları şeklinde dağıtılmaktadır. Türk Milleti’ne sadakatle bağlı Anadolu’nu yiğit evlatları perde arkasında bırakılmaktadır.

Bizim çocuklar yine Ülkesi için ölürken, Onlar ikbal peşindedir. Hani Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün cevap veremediği tek soru vardır ya ;

Mustafa Kemal ATATÜRK, Mersin gezisindeyken şehirde gördüğü büyük binaları sormuş.

- bu köşk kimin?

- Kirkor'un

- Ya şu koca bina kimin?

-Yargo'nun

- Ya şu?

- Solomon'un

ATATÜRK Sinirlenerek sormuş.

' Onlar bu binaları yaparken siz neredeydiniz !? '

Toplananların arasında bir köylünün Sesi duyulur;

- Biz yemende tuna boylarında balkanlarda

Arnavutluk Dağları'nda, Kafkas'larda, Çanakkale'de savaşıyorduk Paşa'm !

ATATÜRK bu hatırasını anlatırken 'Hayatta cevap veremediğim yegane insan bu aksakallı ihtiyar olmuştur.'demiştir...

Şimdi durum farklı mı ? Bizim Çocuklar PKK ile Yurt içi ve yurtdışında, Küresel Sermayenin uşaklarına karşı, Suriye’de, Irak’ta , Afganistan’da, Libya’da şehadet şerbeti içerken onların çocukları Sahiller’de mülk sahibi oldular.

Siyaset sahnesi artık Siyaset Bezirganlığı’na dönüşmüştür. Yakında ‘’Tellal’’ bağıracak yakında Sa tı yo rum !

Sat tım !

Nidalarıyla Vekil, Belediye Başkanı, Belediye Meclis Üyeleri,

Bir diğeri elinde megafon ile Vekil alırım, Belediye Başkanı alırım diye bağıracak. ‘’ Eskici geldi hanım, Eskiler alırım.’’

Siyaset kurumu kendini düzetmez, ahlaki normlara erişmez, kendini yenilemez ise Asil TÜRK Milleti Siyaset kurumunu sil baştan yenileyecek. Siyaset sahnesinde Siyasi Partiler çöplüğünde o kadar çok parti varki, yenileri neden gitmesin.

Şükrü Portakal

16,08,2025

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şükrü PORTAKAL Arşivi
SON YAZILAR