HATIRLATALIM: TÜRK, BUNUN HESABINI SORAR!

Defalarca hatırlatmıştık, tekrar hatırlatalım…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk’ün kanıyla kuruldu.

Bu topraklar, binlerce yıllık Türk yurdudur.

Bu toprağın buğdayı, zeytini, ayçiçeği, mısırı, inciri, üzümü, elması, kayısısı, kavunu, pancarı, susamı, anasonu, pamuğu, ardıcı, çamı, kavağı, çınarı, tekesi, koyunu, ineği, mandası, eti, sütü, yoğurdu, balı, kaymağı, pekmezi bir başkadır.

Papatyası, gülü, yasemini, leylağı, sünbülü başka kokar.

Dağı taşı, ovası yaylası sevdalı eser, çayı ırmağı deli akar…

Zira üstünde Türk milleti yaşar ve ona “vatan” diye sevdalıdır!

Türk’ün “kardeşlik” mayasıdır onu vatan yapan…

Türk’ün “yiğitlik”, “hoşgörü” ve “insanlık” sevgisidir…

Türk’ün “helâl” mayasıdır onu güzelleştiren, lezzetlendiren…

Tarih olup kol kanat gerdiği halklara tanıdığı hürriyettir…

Var mıdır, Anadolu’ya Türk geldikten sonra asimile olup giden kavim, kabile?

Her şeyi paylaştık… Ekmeği aşı, suyu, havayı…

Gıdada kendi kendine yeten yedi ülkeden biriydik.

Ne zaman kötüledik…

Türkler ne zaman vatan derdine düştü, kimi ihanet şebekesindeydi, kimi keyfinde…

Şimdi “Biz de vardık!” diyorlar, vatandan dilim koparmak için!

Heyyyt bre densizler sürüsü!

Gaflet ve dalâlet iktidar olunca, Hakkâri’de propagandasız yerel seçime gidecek kadar Kürtçü özerk bölgelere soyunanlar…

Şehit kanı içmiş soysuzları, kahraman gibi sınır kapılarında karşılayanlar…

“Şeref”i oyuncak sanıp Oslo’da pazarlamaya kalkanlar…

“Gazeteci namusu”nu iktidar uçağında dalkavukluğa feda eden şahsiyetsizler…

“Sendika” hakkını, fâni koltuklara peşkeş çeken münafıklar…

“Milletin efendisi köylüyü”, Yahudinin dölsüz tohumuna, Amerikan Angus’una, gâvurun samanına muhtaç eden liberaller…

Ağız tadımız “simit”e göz koyarak esnafı susamsız bırakıp Çin’den ithalata kalkışan vurguncular…

Pancarımızı şekerimizi, Amerikan mısır tatlandırıcısına yem eden özelleştirmeciler…

Tavuğumuzu, civcivimizi, yumurtamızı rant mikrobuna talan ettiren haramzadeler…

İnsanların yuvalarını İblis çamuru ile yapıp zelzeleye kurban eden açgözlüler…

“Din”, “iman” ve “türban” maskeleriyle halkı kandıran yobazlar…

Millet parasından maaş alıp vatandaşına “gavat” diyen çapsızlar…

“Türk bayrağı”, bir yerine battığı için “Türkiye bayrağı” diyenler…

Haine şirinlik için Diyarbakır’da “Ne mutlu Türküm diyene”yi kaldıranlar…

“Türk kahvesi”ndeki “Türk”ü silip “Kürt kahvesi” yapan gözü dönmüşler…

Durup dururken Türk’ün ayranını “içki” yapanlar…

Elin hayınları için milyarlar harcayıp vatandaşın benzinine, köylünün mazotuna zulüm ekleyenler…

“Anıtkabir’i de yıkacağız elhamdülillah” diye tekbir getiren bedeviler…

Tekke ve zaviyelerin geri gelmesini isteyen aklı evveller…

Kız ve erkek evlatlarımızı batıl Arap geleneklerine mahkûm etmeye kalkan gericiler…

Kağan yoldaşı Türk kadınını kafes ardına, karanlığa kapatmaya kalkan örümcekli beyinler…

Verimli Anadolu topraklarını çöl bedevileri ve Siyonist sermayeye peşkeş çeken vatansızlar…

Türk milletini lime lime etmeye kalkan taşeronlar…

Vatanın Alevî çocuklarını Gezi protestosu ayaklanmasına bağlayan tasmalı medyanın maymunları…

Vatan aşkına ölene kelle diyen ve Başbuğ Atatürk milliyetçilerine faşist damgası vuranlar…

“Durmak yok, yola devam!” höykürmeleriyle ‘Ali kıran baş kesen’ kesilenler…

Vatanın doğusuna, güneydoğusuna çöreklenmeye yeltenen çakallar…

Bir durun…

Yeteerr! Hele bir durun! Aklınıza başınıza alın!

Bile bile bastığınız bu yer Türk’ündür!

Bu mübarek toprak, bu sular, bu hava, bu ağaçlar, bu börtü böcek, bu meyve, bu bal, bu süt Allah’ın Türk’e emanetidir!

Yetmedi mi talanınız, doymadı mı dokuz boğum kursağınız da sıra Artvin’e mi geldi?

Çekin kirli elinizi Artvin’den…

Bu vatan Peygamber dostu Türkündür, Mehmetçiğindir!

Delirtmeyin Ahmet’i, Mehmet’i, Ayşe’yi, Çiğdem’i, Asena’yı, Cengiz’i, Türk gençliğini!

Delirtmeyin Bozkurtları…

Türkler ve bu toprak yaptıklarınızın hesabını mutlak sorar!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren ve imla kuralları ile
yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mustafa ÖNDER Arşivi
SON YAZILAR