MADEM ACIMASIZLAR…

“Tarih”, Türk’ün kanıyla yazılmıştır, bilmez misin?

“Başlıya baş eğdirmiş, dizliye diz çöktürmüş” atan Bilge Kağan demişti: “Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe…”

Asya bozkırlarında Çinli çaşıtların oyununa, hilelerine geldin…

Ergenekon’a hapsolup kalmış, bir Bozkurt yol açmıştı sana unuttun mu?

Oba oba, boy boy yayıldın dünyaya…

Buralara…

Bu son yurda yağız atlarla, doru taylarla gelmiştik, unuttun mu?

Oradan Asyayı, Avrupayı, Afrikayı titreten senin soyundu.

Tanrı’ının ululadığı soyundu Türklük…

Sen inanç diye halifeleri, şeyhleri, dervişleri belledin…

Bedevinin mintanını, Acemin dilini medeniyet belledin…

Tanrı’nın 4 peygamber gönderdiği o kavimlerin kahpeliklerinde savruldun…

Onlar ki Haçlının, Yahudinin kucağında hep oyuncak oldular, atalarını sırtlarından hançerlediler hep… Sen “ümmet” demeye devam ettin…

“Bir” idin, “iri” idin ve “diri” idin…

İçeriden ve dışarıdan hep saldırdılar…

Sadakatsiz, vefasız, acımasız, vicdansızdılar…

Bin yıllar boyu hep sarıp sarmaladın, merhamet etmiş, şefkat göstermiş, giymemiş giydirmiş, yememiş yedirmiştin…

Lakin ihanet onların meşrebindeydi, sırtından vurdular.

Galiçya’da, Makedonya’da, Yemen’de, Kafkas cephesinde, Filistin’de hep kanın aktı…

Çanakkale’de dünyaya kafa tutan Türklüğündü, unuttun…

İmparatorluklardan kalan sadece Anadolu’ydu.

Türlük küllerinden doğdu, bir yiğit Bozkurt yol açtı, son devleti kurdu.

Bu toprağı bin yıllık vatan eylemişti Türklük…

Bozkurt Mustafa Kemal, “Ne mutlu Türküm diyene” sloganıyla muhteşem bir devlet kurdu.

Soyuna Cumhuriyet, demokrasi, ilim ve aklın ışığında medeniyeti hediye etti…

10 yılda muasır medeniyet yollarına düşmüş, atanın “hanım hey” dediği kadına sosyal haklarını vermişti.

O koca Bozkurt uçmağa vardı, ondan sonra çözüm çözüm çözdüler milleti…

O’nun izinde Başbuğ yola düştü, dinlemediniz.

CHP, Atatürk yolunda olaydı, Başbuğ MHP’yi kurar mıydı, hiç düşünmediniz!

Romanı, Ermenisi, Rumu, Alevisi, Sünnisi, Kürtü, Lazı, Çerkezi benliklendi.

“Türk”ü bir zalım kumpasa soktular…

Bu toprağın her zerresine vatan olsun diye kanını akıtan Türk’tü, unuttunuz…

Bozkurt Mustafa Kemal, “Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur” demişti, hikmetini unuttunuz!

Kurduğu partiyi bölücüler ele geçirdi, diğerleriyle meclisteler…

Vatan toprağından Kobani’ye terörist geçirdiler, memleketin bağrında adam eğittiler, siyasi hırsları iman ve akıllarını esir aldı; kan emicileri davullu zurnalı karşıladılar, Diyarbakır meydanında PKK zılgıtları çektirdiler, sustunuz.

Kan akıyor toprağa…

Acımasız, merhametsiz, zalımdılar.

Çevren kan gölü, bağrın hayın dolu, toprağın mayın…

Her evde şehit ağıdı, haneleri bırakın Anadolu yasta, siz oyunda oynaştasınız…

Analar tabut başında kahırdan ölüyor, siz siyasi hırsınızdan vatanseverlerle hesaplaşma peşinde…

Milli orduyu, kahraman polisimizi yobaz akıllara peşkeş çektirdiler, sustunuz.

Ülkenin Ülkücüleri vatan derdindeydi, siz koltuk ve ikbal…

“Ha ekmeğini yemişim ha uğrunda kurşun” diyen Bozkurtları hiç dinlemediniz…

Tarihi tekerrür ettirmem diyor bir adam…

“Önce ülkem” diyor, devleti için siyasi hesaplarını bırakıyor bir yana, inanmıyor, partisini parçalatmak için kumpas üstüne kumpas kurduruyorlar…

Balgat’taki kalede direniyor, Ergenekon’dan çıkar gibi çıkıyor Ankara’nın göbeğinde o Bozkurt… Bombalara rağmen…

Anayasa diyorsunuz, başkan diyorsunuz, bir gece yıllarca inanç sömürüsü yaptıklarınız milleti bombalıyor, saatlerce ortalıkta görünemiyorsunuz.

Bir Bozkurt direniyor Balgat’taki kalede…

Sonra… Aslan kesilip sokaklara dökülüyorsunuz…

Yıllarca dinlemediler o lideri…

Yıllarca terörden beslenmekle suçladılar Ülkücü Hareketi…

Türkmen beyiydi, Devlet Beydi şimdi devleti kanatlarına alan…

İhtirasları akıllarını esir almıştı.

Star’ınız, Ak-it’iniz, “Ya başkanlık ya kaos” manşetleri atmıştı.

Acımasızları, merhametsizleri, işgaldeki memleketlerini bırakıp gelen 3 milyon hayını memlekete doldurdular, sustunuz.

Kahpe içerideydi, gözyaşı gölüne dönmüş Anadolu’da emperyalist casusları cirit atıyordu, o Türkmen beyi defalarca uyardı, Türklük dedi, dinlemediler, hepsi de ya AB-D ya da Şanghay Beşlisi derdindeydi.

Terör acımasız, zalım, merhametsizdi, bölücüye, hayına, emperyalist uşağına acınmamalıydı…

Şimdi Bahçeli diyorlar, Devlet Bey diyorlar, tarih dersi, devlet aklı istiyorlar…

Ne bölünecek vatan, ne verilecek can kaldı, Bozkurtlar farkındadır olan bitenin…

Bakıp da tasmalı medyanın manşetlerine, aldanma ülkenin yapay gündemlerine…

Sakın provokasyonlara gelmeyin, sabırla sadece “Devlet”e güvenin…

Bahçeli ne diyorsa odur hakikat…

Tarihi tekerrür ettirmem diyor adam…

Bozkurtlar, liderinin peşinde…

Akif’in dediği misal, bu vatanda yeniden İstiklal Marşı yazdırmayız!

Ya devlet başa, ya kuzgun leşe!

Güveneceğin başka kimin kaldı Türk milleti?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren ve imla kuralları ile
yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa ÖNDER Arşivi
SON YAZILAR