MHP’Lİ KURULTAY DELEGESİ GÖREVİNİ BİLİR…

7 Haziran’da görülen tablo sonucu telaşlanan sermaye, cemaat ve özellikle AKP, sinsi hevesler peşine düştü.

Çözüm süreci, anayasa değişikliği ve başkanlık sisteminin önündeki tek engel MHP idi çünkü…

Saray destekli MHP’den transfer atakları TT ile sınırlı kalınca, kurultayda Bahçeli’yi saf dışı etmekten başka kurtuluş kalmadığı anlaşılıyordu.

O günden beri medyanın yoğun desteği ile genel başkan adayları bir bir lanse ediliyor.

Dikkat çeken ise, aday olmayan, aday gösterilmeyen, aday olduğu halde seçilemeyen 4 adayın at koşturması…

Şu anda MHP’yi temsil eden 40 milletvekilinin hiçbirinin adını anmıyor, “arkadaşlarımız” dediklerinin isimlerini zikretmiyorlar!

Seçimlerde bırakın MHP adaylarını, Genel başkanı bile vermeyen medya organlarının adaylık açıklamalarını bile canlı yayınlaması manidardır.

Şu anda hepsinin de can simidi, göz bebekleri üst kurul delegeleri…

Başbuğ’un vefatından sonra yapılan kongrede TT yerine Bahçeli lehine tercihini kullanan iradeye karşı TT partiden çekip gitmişti!

7 Temmuz 2002’deki Bahçeli’nin koalisyondan istifası ve erken seçim kararına, seçimde MHP’nin meclis dışında kalmasına, Bahçeli’yi bırakmasına rağmen baskılarla yeniden 2003’te Genel Başkan seçen üst kurul delegeleri, o kurultayda aday olan Koray Aydın’ı, Ramiz Ongun’u, Taner Ünal’ı, saf dışı bırakmıştı.

O irade, 18 yıldır Bahçeli’yi başında tutmakta ısrarlı…

Çünkü adaylığını açıklayan 3 aday da delegeden gerekli oyu sağlayamamış olmalı ki, bilhassa delegeye seslenip noterden imza istiyor!

İşe medya fenomeni olarak başlatılan Oğan, 500 imzadan bahsederken 240’lardan bahsederek adaylık açıklaması bunun örneği…

Akşener de rakam veremedi, aslında adaylığını açıklamış değil, delege imza yollarsa yola çıkacak!

81 vilayetteki Ülkücü iradenin temsilcisi olan delegeler, bulundukları mahallin nabzını iyi tutan, halkın beklentisini iyi bilen insanlardır.

Ülkücüler, ilçe ve il kongrelerinde önüne geleni kolay kolay delege yapmaz.

Aklı başında, geçmişin acı tecrübelerini, yenilgilerini, acılarını, zaferlerini tatmış insanlardır. Çoğunlukla şahsi ikballerini düşünmezler, zaten ilçe ve il üyeleri onlara saygılarından dolayı üst kurul delegesi yapar.

Onlar da bugüne kadar kimsenin adamı olmamış, davanın adamı olarak karar vermiştir.

Yani şimdi hepsi onların peşinde...

Siyaset bir bayrak yarışıdır, kimseye bir şey diyecek halimiz yok. Elbette görevde olan Bahçeli ve ekibi de kendince çalışma yapmaktadır.

Dikkat edilirse, Bahçeli bunca yılda birçok adayla yarışmış, Ülkücü iradeyi temsil eden delegenin teveccühü ile iş başındadır.

Adayların şimdi görev beklediği Ülkücü iradenin temsilcisi üst kurul delegeleri memleketin halinden, saray, medya ve sermayenin çevirdiği oyunlardan, bölgede kaynayan cadı kazanından haberdardır.

Kurultay’dan Kurultay’a adlarını ezberleyenlere karşı elbet bir cevapları olacaktır!

Kaptanoğlu, Oğan ve Aydın’dan sonra Akşener de medyada arz-ı endam etti.

Ama “adayım” demiyor, üst kurul delegelerinden işaret bekliyor!

MHP’nin Ülkücü iradeyi temsil eden üst kurul delegeleri, son sözü söyleyecek.

Adayların hepsi de onlara güveniyor, noterden onaylı cevap bekliyorlar ama aleyhlerinde verecekleri karar sonucu, Bahçeli’nin seçtirdiği delegeler damgasını da vurabilirler. Onlar alışıktır buna…

Amaaa… Bir ANAP’ta, bir DYP’de ve AKP’de kongre gecesi otellerde dönen dolapları ve imzalı boş kağıtları hiç hazzetmezler, bu biline…

4 adayın ortak ilk hedefi tüzüğü değiştirmek… Yani surda bir gedik açmak…

Becerirlerse kaleyi fethedeceklerini sanıyorlar.

Ülkücü irade, sosyal medyada trollerle bombardıman yapılarak etki altına alınacak türden değildir. Biz, birlikte seçim aldığı İl Başkanına rağmen kendi iradesini koyan nice yiğit üst kurul delegesi biliriz.

Kongre kararlarını, Genel Başkanı, Başkanlık Divanı, Merkez Yönetim Kurulunu, Disiplin Kurulunu ve meclisteki grubu çok iyi bildikleri için “Üst kurul meclisi” teklifini ve “Onursal başkanlık” yemini yutar mı bilinmez!

8 Kasım 2009’da yapılan 9.Olağan Kongrede kabul edilen ve şimdi şikayet edilen tüzüğü yapan da onlardı, değiştirecek veya istemiyorum, aynen 18 Mart 2018’de olağan kongreye gidelim diyecek de onlar…

Onlar, bu kutlu davayı ve MHP’nin kimsenin oyuncağı yapılamayacağını çok iyi bilir!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren ve imla kuralları ile
yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mustafa ÖNDER Arşivi
SON YAZILAR