Haksız kazanca verirsen meyil, ahirete gidince olursun rezil, günahlarınla gideceksin cehenneme sersefil, ortalıkta insan gibi görünürsün, pis ruhunla bunalıma düşmüşsün…

Hz. Ömer demiş ki: “Kişiliğini makamdan alanlar, makamdan sonra kişiliksiz kalırlar.”

Hasetlikte şeytanı geçmişsin, yalanlarınla ahmakları kandırırsın, bu kafayla sen foseptikte yaşarsın, konuşunca ahlak abidesi kesilirsin, her atılan kemiği yalarsın…

Allah'ın açmış olduğu kapıyı kimse kapatamaz…

Koltuk kapmak için herkese kuyruk sallarsın, başkasının ipiyle kuyuya inilmez, kravat takmayla bey olunmaz, iftira atmakla sevap kazanılmaz…

Tilki yalan söyler, çakal yanlış anlatır...

Allah deyip kullar uzaktan sufle alanlar, başkasının değirmenine su taşıyanlar bir gün mutlaka yarı yolda kalacaklardır. Çünkü dostluklar menfaat üzerine hasıl olmuştur. Ne vakit bir araya gelseler ayrılır ayrılmaz bir birlerine kazık atmayı meslek haline getirmişler…

Hz. Ali der ki: “Her derde bir deva bulunur; lakin ahlaksızlık illetinin devası yoktur.”

Küs değiller yüz yüze gelince bir birlerine iltifatta bulunuyorlar, arkalarını döner dönmez her türlü alavere-dalavere dönmekte, sahi bunlarla yola çıkılır mı? Hiç uyumamak, devamlı uyanık olmak lazım…

Her gecikmenin arkasında bilinmedik bir hayır vardır…

Olmayacak duaya amin denmez diyerek ümidini kırmayın kimsenin. Ümidi var eden de, duaları kabul edip etmeyecek olan da Allah’tır...

Mehmet Akif Ersoy demiş ki: “Yalanı gizleyemez insan giydiği kaftanlarla. Bilmez ama kendini kandırır söylediği yalanlarla’’

Allah'ım! Günümüzü mahvedecek insanlardan uzak eyle bizi.. Nereden geldiğini unutanlar; nereye gideceklerini de unuturlar.

İğneden ipliğe sorarlar bir gün, ettiklerinizi önünüze koyarlar bir gün…

Kendi ayıplarıyla yüzleşmeye cesareti olmayanlar, çareyi temiz insanlara çamur atmakta bulurlar. Çünkü mayasında sökük olanın karekteri dikiş tutmaz…

Zakir Tercan