Prof.Dr. Celalettin YAVUZ

Prof.Dr. Celalettin YAVUZ

Merhum Türkeş’e Türk Ermenisi Dabağyan’dan Methiyeler!

Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi Türk milliyetçiliğinin banisi, Ülkücülerin ve Milliyetçi Hareket’in Başbuğu’nun ebediyete göçüşünün 21’nci yılını anıyoruz. Merhuma hayran bir milliyetçi şöyle yazmaktadır: “Gençlerimiz 1930’lu ve 40’lı yıllarda futbolcu, manken, assolist vs olmak yerine, okuyup münevver (aydın) bir kişiliğe sahip olabilmek; ilmi, fenni mesleklerde dünya milletleriyle boy ölçüşebilmek ve hele hele subay olup şanlı ordumuza katılabilmek bir başka mana ifade ederdi. İşte, Alparslan Türkeş böyle bir ortamda yetişmiş bir subay, bir vatanperver ordu mensubuydu…” Bu ifadeler Başbuğ hakkında bir de kitap yazan, milliyetçi gazeteciler tarafından tanınan Türk Ermenisi Levon Panos Dabağyan’a aittir.

Dabağyan, emekli paşa ve yazar Cevat Rifat Atilhan’ın tavsiyesiyle Türkeş’e “yüksek şahıslarına gayesiyle temsil buyurdukları partilerine kaydolmak” için mektup yazmıştı. Hemen cevabını almış ve CKMP’nin İstanbul İl merkezinde Türkeş ve İl Başkanı Bahaddin Erman’ın şahitliğinde partiye kaydolmuştu. Dabağyan, o anki Türkeş’i şöyle tanıtmaktadır:

“Türkeş’in kendine has bir ruh yapısı vardı ve bu yapı, çelik gibi sinirlerle çevrili, olağanüstü sağlam bir beyinle donanmıştı. Onun güçlü karakteri, ideal edindiği Türklük mefkuresindeki sağlam fikir yapısı ve son derece kuvvetli hitabet kudreti vs kısa zamanda, partiyi bir bütün olarak elde edebilmesinde başlıca rol oynamıştı. Evet, şanlı ordumuzun saflarında Atatürkçü düşüncelerle yetişmiş bu dinamik asker, gerçek bir lider olarak siyaset dünyasına atılmıştı.

Çıkmıştı demiyor, atılmıştı diyorum. Çünkü ülkesinin son derece vahim yarınlara süratle kaydığını ilk sezebilenlerden olmakla birlikte; siyaset dünyasında, siyaset dışı ve sadece ülkesi menfaatlerine hizmet vermeye çalışan bir gerçek vatanperverdi…”

Gazeteciliğinin ilk derslerini Türk milliyetçiliğinin direklerinden Nizamettin Nazif Tepedelenli’den alan Dabağyan, Türkeş’in “Birleşiniz, affediniz, hoş görünüz, seviniz, bir olunuz. Zafer ülkü kaynağının çeşmesidir. Zafer birçok gönüllerin birleşmesidir. Gönülleri birleşenler, selam sizlere! Uzaklarda dertleşenler, selam sizlere!” sözünü unutamamaktadır.

Dabağyan’a göre Türkeş, çok sevdiği gençlerin üzerine adeta titremekteydi. “Çünkü ülkemizin yarınlarına onlar sahip çıkacak, ülkenin idaresini onlar üstleneceklerdi. Dolayısıyla yeni nesillere bir başka yakınlık duymakta, elinden geldiğince onların hemen her derdi ile yakından ilgilenmekteydi.” Türkeş, gençleri bilgilendirip, yanlış istikametlere kaymalarını önlemeye çalışıyor, gür ve davudi sesiyle “Sizler birer bayraksınız. Bu bayrağı lekelemeyin! Ülkücü, ülkücünün öz kardeşidir!” diyordu.

Türkeş’in, “Türk milliyetçiliği” konusunda Atatürk’ün fikir ve görüşleri doğrultusunda hareket ettiğini yazan Dabağyan bunu şöyle ifade etmektedir: “Sadece Türk doğanı değil, kendini Türk olarak gören her ferdi Türk kabul etmiş ve Türklük ocağının kapılarını herkese açmıştır. Benim MHP saflarına katılmamda bu faktörün rolü büyük olmuş, Başbuğuma gönülden tâbi olmuşumdur!”

Kendisini “Uzun yıllar MHP’ye hizmet edebilme şerefine erişmiş bir MHP neferi, saygıdeğer Başbuğumun yakın hizmetkârları arasında yer alabilme şerefine erişmiş bir muharrir!” olarak tanımlayan Dabağyan’a göre, Türkeş için gençler basamak değil, tersine aktif güç olarak değer taşıyorlardı.

Son Söz: Dabağyan’a göre solcu gençler Ülkücülerden şunu öğrenmişlerdi: İnsanoğlu hayata sadece midesinden bağlanamaz. Bir kavmin mensubu ve bir vatanı olmalıydı ki, gelişmiş bir kişiliğe erişebilsin. Sol felsefede bu yoktu. Ne vatan, ne millet. Yegâne alternatifleri mideye dayanmaktaydı ve tabii ki bu yeterli değildi. Doğayı incelediğimizde, hayvanlar bile hemcinslerini aramakta ve seçtiği bir bölgeyi de kendisine yurt edinmektedir.

Bu ifadeler bir Türk Ermeni’sinden gelince, merhuma bir kez daha hayran olmamak mümkün değil. Mekânın Cennet olsun, millet sana minnettardır Başbuğ Türkeş!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren ve imla kuralları ile
yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof.Dr. Celalettin YAVUZ Arşivi
SON YAZILAR