Yıldıray ÇİÇEK

Yıldıray ÇİÇEK

İftira atan ve küfürle beslenen ruh hastaları

Gündemde bu kadar önemli gelişmeler varken, Sabahattin Önkibar denen müptezeli atlayacağımı sandınız değil mi?

İki elim kanda olsa unutur muyum onu!

O artık benim eğlence sektörümün demirbaşı oldu. O b*ka sardıkça bizdeki eğlencesi de artıyor. Ama bugün bir de Vartolu denen müptezeli köşemize konuk edeceğiz. Önkibar’ın ne halt olduğu belli değil ama bu Vartolu denilen Fransa’daki müptezel PKK ve FETÖ’nün ortak kullandığı tipsiz bir malı… Kimin malı olduğu, sayfasında PKK’lı ve FETÖ’cü teröristleri paylaşmasından belli…

Ama her ikisinin ortak özelliği MHP ve Devlet Bahçeli düşmanlığı…

İftirada sınır tanımıyorlar. Her türlü yalanı haftalarca küfür ve hakaret duyma pahasına rahatlıkla söylüyorlar. İkisinin bir ortak özelliği de cinsel kaset merakı ve iftirası. Küçükken bir inşaata topları kaçıp, başlarına bir iş gelmiş gibi sürekli bilinçaltlarını dışa vuruyorlar. Fransa’daki Vartolu denen soytarının meşhur gay Şansal Bayboras ile ortaya çıkan samimi pozları, bilinçaltını kimin kurcaladığını gösteriyor. Vartolu denen iğrenç tipli haysiyetsiz, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli ile ilgili FETÖ sayfalarının ürettiği ahlaksız imaları yayıyor. En son olarak da “Devlet Bahçeli solunum cihazına bağlı, yoğun bakımda” diye yalan haber üretti. Bu yalan haberin yayıcıları da PKK-FETÖ merkezli alçaklar ve bunların Meclis uzantıları oldu.

Bu iki ismin bir ailesi, çocukları var mı çok merak ediyorum. Karakteri, onuru, şerefi, haysiyeti olan bir adam, milyonlarca seveni olan bir lidere, Ülkücülere iftira atarak günlerce kendine küfür ettirir mi? Hem de on binlerce kişiden bunu duyarak zevk alabilir mi? Bunlar nasıl bir yaratıksa hem küfür ettiriyor hem de bunu zevke dönüştürüyorlar.

Bunların hali, aynı Temel’in fıkrasındaki b*kun içinde yüzen ama kafaya takmayan adam gibi…

“Temel doktor olmuş ve memleketine gitmiş mesleğini yapmaya. Herkes tebrik ederken, onun kafası karışıkmış, zira bilirmiş ki ilk teşhisinin doğruluğu çok önemli, güven yarattı yarattı, yaratamaz ve yanlış teşhiste bulunur ise, sonrası sıkıntılı. İlk günden Fadime yenge kapıyı çalmış ve Temel’den Dursun emicesinin hasta olması nedeniyle eve gelip ona bakmasını rica etmiş. Yapacak bir şey yok, Temel atlamış gitmiş. Bakmış Dursun emice boylu boyunca yatıyor, sormuş demiş neyin var, Dursun emice cevap vermiş, ha uşağım ishalim. Temel rahatlamış, oh demiş hastalık belli, tedavisi de kolay. Ama düşün düşün bir türlü aklına doğru ilaç ismi gelmeyince ağzından ilk sinirsel yatıştırıcı Xanax (zanaks) çıkıvermiş. Temel eve dönmüş, ancak ertesi gün huzursuz, yanlış ilaç verdiğini biliyor, atlamış Dursun emicenin evine gitmiş, ancak bakmış evde yok. Nerede olduğunu sorunca da kahvede oyun oynadığını öğrenmiş. Varmış kahveye bakmış Dursun emice gayet keyifle okey oynuyor, eğilmiş kulağına demiş emice nasulsun. Dursun emice ne cevap verse beğenirsiniz, vallaha Temel’im b...k içerisinde yüzeyrum, ama nedense hiiiç kafama takmayrum….”

Sabahattin Önkibar, Vartolu, Yaşar Okuyan, Emre Uslu, İsrafil Kumbasar gibilere bakın hepsi bu manada bir fabrikada tek model üretilmiş gibi…

Özellikle bu Sabahattin Önkibar’ın iftiralarını hep çürüterek yazdığım yazılar neredeyse bir kitap boyutuna ulaştı. Onu da özel kitap olarak bastırmak için yayınevine tüm yazıları teslim ettim. Müptezel mutlu olsun, artık onun hayatını da anlatan bir kitap raflarda olacak.

Hasta olduğum dönem YouTube’da çok tıklanmak adına yine iftiralı bir video yayınladı. Önce Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevinden ayrılan Sinan Ateş üzerinden “Ülkü Ocakları, Devlet Bahçeli’ye isyan ederek görevi bıraktı” diye iftira attı. Neymiş “Ülkü Ocakları, Cumhur İttifakı’ndan çok rahatsız” olduğu için isyan ediyormuş. Ülkü Ocakları sizin olduğunuz PKK-HDP-FETÖ-DHKP-C safına mı gelecek Önkibar müptezeli?

Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevinden akademik hayatını sürdürebilmek için arkasında başarılı çalışmalar bırakarak ayrılan Sayın Sinan Ateş bu iftiralar karşısında da “Sabahattin isimli meczup ve türevleri, beyinleri dışındaki organlarıyla yazdıkları senaryo ile Sayın Devlet Bahçeli’ye Ülkü Ocakları üzerinden saldırmaya kalkmaktadır. Yeniden hatırlatalım: Bu can bedende oldukça Sayın Genel Başkanımızın ve davamızın hizmetindeyim” diyerek Önkibar denen müptezelin bir kez daha rezil olmasına katkı sunmuştur. Ama adamda utanma, yüz kızarması var mı? Elbette yok, yarın yine bir ton küfür ve hakaret duymak için yeni bir iftirasıyla kalemiyle, diliyle mikrop saçmaya devam edecektir.

Okuyucularım bilir. Bu adamın kâbus olarak gördüğü kişilerin en başında ben geliyorum. İsmim ruhunda, bedeninde nasıl bir etki bıraktıysa müptezel beni sayıklayıp duruyor. Ülkü Ocaklarına attığı iftiradan sonra konuyu getirdi yine şahsıma bağladı. Bu müptezel, yıllardır hangi konu hakkında konuşsa, hangi konu yazsa muhakkak konuyu bana bağlayacak kadar ruh sağlığını kaybetmiş durumdadır. Bunun bir de diploma takıntısı var. İlkokulda mı, ortaokulda mı, lisede mi, üniversitede mi başına bir iş geldi bilmiyoruz. Ama bana önce ilkokul mezunu dedi, sonra ortaokul mezunu dedi, en son meslek lisesi mezununa kadar çıktı. Yakında da üniversiteye yaptırdığım iki kaydı, kazanıp gidemediğim üniversiteyi de kabullenip, kendi öğrenim hayatında uğradığı bir travmayı ve kirletilmeyi itiraf edecek herhalde?

Zaten onu bir itiraf etse rahatlayacak…

“Kaset kaset” diye yırtınmasının altında bir sebep var ya. Buradan ona seslenelim: “Çocukluğuna, gençliğine inelim bize yaşadığın her şeyi anlat Seboş…”

Önkibar müptezeli, senin okuduğun üniversitede ne eğitimi verdiler? Alkolik, kumarbaz, taciz, dolandırıcılık, üçkâğıtçılık, iftira, yalan, inkâr, küfürden, dayaktan zevk alma gibi bölümlerde mi eğitim aldın? Kaç kere sordum cevap veremiyorsun. Sen ne mezunusun Sabahattin Önkibar?

Bana önce okul iftirası, sonra “Ortadoğu gazetesinden kovuldu” iftirası, sonra “Partideki görevinden kovuldu, sifonu çekildi” iftirası, ömrümün yarısı Ülkü Ocaklarındaki görevlerimle geçtiği halde “Yıldıray Çiçek, Ülkücü değil” iftirasını attı. Hepsinde de kendisini rezil rüsva ettim. Bir özür dilemedi, bir düzeltme yapmadı. Yüzü eşek derisinden dedikleri model böyle oluyor demek ki… Son videosunda daha önce attığı “Devlet Bahçeli, bizim gibilere sövmesi için Yıldıray Çiçek’e milletvekili kadar maaş veriyor” iftirasını yeniden piyasaya sürdü. Bu iftirayı ilk attığında “Gelelim diğer bir konu olan, hakkımda ‘Devlet Bahçeli küfür ettirmek için bir milletvekili kadar maaş verdiriyor’ iftirasını atmana. Bir milletvekilinin maaşının beşte biri kadar maaş aldığım halde, bu iddianı belgeli ispatlamazsan senden daha büyük şerefsiz, haysiyetsiz yoktur. Sen her iftiranın altında böcek gibi ezilmeye mahkûm musun?” cevabını vermiştim. Şimdi tekrarladığı için daha ağır ne diyeyim? Buna yönelik en ağır hakaret ve küfürleri etsem bile iftiraları ortada olduğu için en üst mahkeme bile beni haklı buluyor.

Önkibar müptezeli sizin gibilere sövmek için maaş almaya bile gerek yok ki, aç susuz kalsak bile tam sövülecek adamlarsınız.

Evli ve çocuk sahibi olup olmadığını bilmiyorum. Eğer evli ve çocuğun varsa asla yapmayacağım. Ama eğer evli değil, çocuğun yoksa sana çok büyük sürprizim olacak. Bir daha adımı, partimi, liderimi o iğrenç iftiralarına bulaştır bakalım… Eğlence işte o zaman başlayacak…

Ciddi soruyorum. Sizin gibi ahlaksız iftiracıların uğraşacağı başka parti, kişi yok da ondan mı gelip MHP ve Ülkücülerle uğraşıyorsunuz? Sizi bu iğrençlikler için kim kullanıyor?

Sizde nasıl bir karakter var ki, b*ka batıp hiç kafaya takmıyorsunuz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren ve imla kuralları ile
yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yıldıray ÇİÇEK Arşivi
SON YAZILAR