Pandemide bakım merkezleri…

Önceki gün Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, ilginç bir açıklama yaptı…

“Yaşlılarımızın iyi koşullarda yaşamlarını sürdürmeleri için site, avlu ve küçük ev tipi huzurevi modellerini yaygınlaştıracağız.”

Ülkemizde 155 huzur evinde 13 bin 790 yaşlımıza hizmet verildiğini belirten Selçuk, 4 bin 553 kişiye de ücretsiz hizmet sunduklarını açıkladı. Yeni tip 3 model, yaşlının ihtiyacına uygun, erişilebilir, kişiselleştirilebilir şekilde dizayn edilecek... Bakıma ihtiyacı olan ve bedensel fonksiyonları zayıflamış yaşlılar için “site” tarzında; günlük işlerini kendi başına yerine getiren hareketli yaşlılar için “avlu” tipinde ve bağımsız yaşayabilen yaşlılar için de “küçük ev” tipinde kendi alanlarında hayatlarını sürdürmeleri için projelendirilmiş… Bakanlığın bu adımını tebrik ediyoruz… Modern hayatın ve bilimin gereği de budur!

**

Geçen hafta Ankara’da, mesleğinin erbabı bir dostumuzla bir engelli-yaşlı bakım merkezinin açılışını yaptık…

Kurumda yatılı veya evde bakım hizmeti verebilecek sekiz kişilik (butik) bir merkez…

Kurucusu hanımefendi, Bakanlığın ve Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Orhan Koç’un yakın desteğini gördüğünü gururla açıklıyor.

İl Müdürlüğünün hem rehberliği, hem de denetiminde harika bir bakım merkezi tesis etmişler…

Genç, eğitimli ve gülümseyen bir kadro özellikle alzaymır, demans, Parkinson gibi hastalığı olan yaşlılara “Onlar bizim büyüklerimiz, saygıyla ve minnetle kuruluşumuzda misafir edip hizmetlerinde olmaktan gurur duyuyoruz” diyorlar.

Sekiz kişilik (butik) bakım merkezi, geleneksel Türk ailesinin küçük bir örneği olarak hizmeti amaç edinmiş…

Her oda ve kurumun birimleri itinayla düzenlenmiş, pırıl pırıl, içiniz açılıyor…

Şirin bir mutfak, keyifli bir yemek ve dinlenme salonu…

Yaşlı ve engelli misafirler, katı kurallara tabi değil, banyo ve tuvaletlerinin bulunduğu özel odalarında, birer hemşire ve hasta bakıcının kontrolünde, kahvaltı, yemek, sosyal etkinlik, güzel bir bahçe veya terasta hava almak özgürlüğünde… Bir Türk evindeki 15 kişilik geniş bir aileyi düşünün…

Yaşlı ve engelli yakınları istedikleri takdirde birimlere kurulan kamera sistemleri ile cep telefonlarından 24 saat yakınını takip edebiliyor…

Psikolog, sosyal hizmet uzmanı, fizyoterapist, hemşire, hasta bakıcı, aşçı ve temizlik elemanları işbaşında…

Sorumlu müdire, genç bir sosyal hizmet uzmanı… Asıl hedeflerinin gündüzlü bakım (kreş) hizmeti vermek ve evde bakıma yönelmek olduğunu söylüyor…

**

Çağın çalışma şartları malûm…

Aileler çekirdek aileye dönüştü. Geleneksel yapımıza aykırı gibi olsa da, anne-baba, engelli ve hasta yakınlara problem oluşturuyor ve insanların maaşlı bakıcı marifetiyle de olsa bakımları zor. Özellikle yatağa bağımlı, alzaymır ve demanslı yaşlılar…

Ülkenin bir gerçeği daha var ki, evdeki yaşlı ve hastalarımıza bakanlar dil problemi yaşayan, yeterli eğitimi olmayan yabancı kökenli insanlar… Bu yüzden de haberlerde olumsuz haber kaynağı olmaya devam ediyor.

İşte bu bakım merkezinin elemanları evde bakım için de eğitimliler… Gönül rahatlığı ile evde bakıma çağırabiliyor, hastanın yıkanması, el-ayak, saç bakımı konularında yardım alabiliyorsunuz… Bir işiniz çıktığı, evden ayrılmanız gerektiği zamanlarda da kurumun yatılı-gündüzlü bakım hizmetinden faydalanabiliyorsunuz…

İnsanların sokağa çıkmaya, hastanelere gitmeye çekindiği şu dönemde ideal bir bakım merkezi… Palyatif bakım hizmeti de ayağınızda… Kalabalıktan uzak, sakin, tertemiz, havadar, birer kişilik modern odalar ve donanımlı bir revir hizmetinizde… Kurucu Semra Taş Hanımefendi, kurumda gerekli izinler dâhilinde bu merkezlere sertifikalı personel yetiştirme kursları planlıyor…

Sayın Bakan Selçuk’a sesleniyorum, lütfen Bakanlığınız denetimindeki bu butik bakım merkezini mutlaka ziyaret ediniz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren ve imla kuralları ile
yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa ÖNDER Arşivi
SON YAZILAR