ATATÜRK

Atatürk dediğimde aklıma şunlar geliyor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Kurtuluş Savaşını başlatan adam, Çanakkale Destanı, Trablusgarp, Sakarya, Büyük Taarruz, Harf İnkılabı, Sanayi İnkılabı, Kabotaj Kanunu, 1920’den 1938’e kadar kurulan sayısız fabrika, kurum.

Azınlık olan küçük bir kesimde Atatürk düşmanlığının görünen nedeni Harf İnkılabı, Hilafetin kaldırılması olsa da aslında altta yatan asıl neden tekke ve zaviyelerin kapatılması, unvan ve lakapların kaldırılması gibi nedenler.

Şuan Türkiye gündemini de meşgul eden sapkınlık ve ihanet içerisinde olan FETÖ, Adnan Oktar grubu gibi cemaat ve tarikatlar bu memlekette Atatürk düşmanlığını pompaladılar. Atatürk Osmanlı’yı da zayıflatan en önemli nedeninin din istismarı olduğunun farkındaydı. Genç cumhuriyette bu tehlikenin önüne geçmek için sert tedbirler alındı.

Atatürk’ten sonra malum olduğu gibi din istismarcıları bu ülkede 15 Temmuz ihanetini gerçekleştirdi. Şuan Adnan Oktar grubunun yaptığı sapkınlıkta yine dini duyguların istismarının sonucuydu. Peki sadece bunlar mı? Şeyh Sait İsyanı ve Musul’u kaybedişimize varan süreçte yine benzer bir problem değil miydi?

Harf İnkılabı yapıldığında Anadolu’da okur yazar oranı %8 idi. Yani bir gecede cahil kalmamıştık. Çünkü çok az bir kısım okur yazardı. Bizimle aynı dönemde Rusya’da %17, İspanya %39, İtalya %45, Fransa %78, ABD %89 ve İngiltere %92 okuryazardı. Biz Avrupa’yı 100 yıl sonra yeni yakalayabildik.

İlk emri “Oku” olan bir dinin mensupları cahil kalmış ve bu cehalet koskoca Osmanlı İmparatorluğu’nun sonunu getirmişti. Arap alfabesi mi Latin alfabesi mi tartışmalarına girmeye lüzum yok Osmanlıca bilen biri olarak Latin alfabesinin Türkçe’ye daha uygun olduğunu düşünenlerdenim. Ayrıca günümüzde Latin alfabesi bilmenin özellikle bilişim alanında önemli bir avantajı var. Çünkü programlama dillerinin tamamı Latin alfabesi kullanılarak oluşturulan kodlarla çalışmakta.

Hilafet konusuna gelince hilafeti kaldıran kanunun birinci maddesi aynen şu şekilde:

Madde 1- Halife halledilmiştir. Hilafet, Hükümet ve Cumhuriyet mana ve mefhumunda esasen mündemiç olduğundan Hilafet makamı mülgadır.

Yani Türk devleti İslam aleminin öncülüğünü ülküsünden vazgeçmemiş. Sadece hilafet makamını kaldırmıştır. Hilafetin kaldırılışından günümüze kadar Türk devletinin dış politikasıda Atatürk dönemi dahil hep bu doğrultuda olmuştur.

Atatürk’ü seviyorum. Çünkü Türkçe konuşabiliyorum. Eğer Sevr gerçekleşseydi şuan İngilizce, Fransızca konuşuyor olurduk.

Atatürk’ü seviyorum. Çünkü eğer bu topraklar işgal edilseydi sömürgeden kurtulsaydık bile ne Türk âlemine ne de İslam âlemine öncü olabilen bir Türkiye söz konusu olmazdı.

Atatürk’ü seviyorum. Çünkü eğer bu topraklar işgal edilseydi Suriye, Irak veya Ortadoğu ülkelerinin benzeri bir devlet olurduk. Demokrasimiz bu kadar gelişmezdi. Eğitimimiz gelişmezdi. Hukukumuz gelişmezdi. Ekonomik olarak bu noktada olmazdık.

Atatürk’ü seviyorum. Çünkü eğer bu topraklar işgal edilseydi Türk-İslam ülküsü diye bir düşünce belki şuan suç olacaktı.

Atatürk’ü seviyorum. Çünkü eğer bu topraklar işgal edilseydi şuan İHA’lardan, SİHA’lardan güçlü ordudan, ALTAY tankından, milli projelerden, uzaydaki onca uydudan, Fırat Kalkanından, Zeytin Dalından bahsedemezdik.

Atatürk ve silah arkadaşlarını, milli mücadele şehitlerimizi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşuna katkı yapanları rahmet ve minnetle yad ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren ve imla kuralları ile
yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatih DERELİ Arşivi
SON YAZILAR